Makale özeti ve diğer detaylar.
Halk hikâyeleri, göçebelikten yerli hayata geçişin ilk mahsullerindendir. Genellikle aşk ve kahramanlık konularını işlerler. Kaynağını Türk, Arap-İslam ve Hint-İran kültüründen alan bu ürünler, büyük ölçüde âşıklar ve meddahlar tarafından anlatılan nazım nesir karışık anlatımlardır. Türk halk hikâyeleri milletimizin roman ihtiyacını karşılayan eserlerdir. Ferhat ile Şirin hikâyesi de uzun yıllar halkın bu ihtiyacını karşılamıştır. Ferhat ile Şirin hikâyesi İran edebiyatının mesnevi konuları arasında önemli yer tutar. Hüsrev ü Şirin adıyla da bilinen hikâye divan edebiyatında da mesnevi konusu olarak işlenmiştir. Hikâye halk edebiyatında Ferhat ile Şirin adıyla anılmıştır. Ferhat ile Şirin hikâyesi, Hüsrev ü Şirin mesnevisinin bir parçasıdır. Hüsrev ü Şirin mesnevisinin konusu Sasani hükümdarlarından Hüsrev Perviz’in hayatına ve aşk maceralarına dayanmaktadır. Hikâye yüksek zümre edebiyatında olduğu gibi halk edebiyatında da ele alınmış ve geniş halk kitleleri tarafından beğenilerek dinlenmiştir. Hikâye yazılı metinlerden sözlü edebiyata geçişte bazı değişikliklere uğramış, birçok varyantı meydana gelmiş, hikâyenin tarihî ve coğrafî çerçevesi de değişerek bir kısmı Anadolu’ya adapte edilmiştir. Büyülü gerçekçilik terimi ise, ilk olarak Alman sanat eleştirmeni ve tarihçisi Franz Roh tarafından, 1925’te dönemin Alman ressamlarının, konuları ve temaları hayal ürünü, fantastik ve rüyamsı niteliğe sahip çalışmalarını anlatmak amacıyla kullanılmıştır. Terim, edebiyatta ilk olarak, İtalyan yazar ve eleştirmen Massimo Bontempelli tarafından kullanılmıştır. Bu kavram, Türkiye'ye bir akım niteliğiyle ancak 1980'li yıllarda ulaşmıştır. Büyülü gerçekçilik bir sanat akımı veya bir edebi tür değildir. Büyülü gerçekçilik farklı geleneklerden türeyen, farklı sanat dallarında kullanılan bir anlatım üslûbudur. Büyülü gerçekçilik yazı üslûbunun kökenleri çok eskilerde, sözlü edebiyatın derinliklerinde yatar. Çalışmamızda “Hikâye-i Ferhad ile Şirin” adıyla Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Seyfettin Özege kitaplığında yer alan yazma eserde büyülü gerçekçilik üslûbunun varlığı incelenecektir.
Folk tales are the first products of transformation from nomadism to the settled life. They always work on the subjects of love and heroism. These works which have taken their source from the culture of Turkish, Arabian-İslam and Indian-Iran are expressions of mixture of verse and prose told by lovers and public storytellers in a great extent. Turkish folk tales are works that meet the novel needs of our nation.The tale of Ferhat and Şirin has also met the needs of the nation for long years. The tale of Ferhat and Şirin has an important place among the mesnevi subjects of Iran literature. The tale also known by the name of Hüsrev ü Şirin has also been studied in the classical Ottoman poetry as mesnevi subject. The tale has been named by Ferhat and Şirin in folk literature. The tale of Ferhat and Şirin is a part of the mesnevi of Hüsrev ü Şirin. The theme of Hüsrev ü Şirin mesnevi is a based on the life and love adventures of Hüsrev Perviz, one of the rulers of Sasani. The tale has been taken up in folk tale as in the first class literature and listened by large-mass of people with a good taste. The tale has been exposed to some changes in its transformation from the writtentexts to the oral literature, most of its variants have occured, a part of its historical and geographical frame has been adapted to Anatolia by being changed. The term of magical realism was firstly used in 1925 by Franz Roh, German art critic and historian to tell the works of German artists having the quality of figment of imagination, fantastic and dream like. Firstly, the term has been used in literature by Massimo Bontempelli, Italian writer and critic. The concept only reached Turkey in a trend quality in 1980’s. Magical realism is not an art trend or a literary kind. Magical realism is a style of expression derived from different traditions, used in different branches of art. The origins of magical realism writing style lies in previous times and the depths of oral literature. In our study, in the writing work, placed in Seyfettin Özege bookcase in Atatürk University Central Library by the name of the tale of Ferhat and Şirin, the being of the style of magical realism is going to be studied.