Makale özeti ve diğer detaylar.
Hecelerin uzun veya kısa, kapalı veya açık oluşlarına dayalı bir şiir ölçüsü birimi olan aruz, özellikle Divan şiirinin en dikkate değer özelliklerinden biridir. İlk önceleri Arap edebiyatında daha sonra İran edebiyatında ve Türk edebiyatında kullanılan aruz ölçüsü kendi içinde birtakım kuralları barındırdığından, hakkında zaman zaman müstakil eserlerin yazılmasını gerekli kılmıştır. Bu yazıda üzerinde durulacak olan Mîzân-nâme-i Şu"arâ adlı eser, 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Es-seyyid Hüseyin Hüsnî adlı Burdurlu bir müderris tarafından kaleme alınmıştır. Bir mukaddime, üç bâb/bölüm ve bir hatimeden/sonuçtan meydana gelen Mîzân-nâme-i Şu‟arâ, ağırlıklı olarak aruz bilgilerinden bahsetmektedir. Ancak bunun dışında gazel, kaside, rubâî gibi birtakım edebiyatla ilgili bilgileri de ihtiva etmektedir. Çalışmada önce Hüseyin Hüsnî Burdurî ve Mîzân-nâme-i Şu"arâ adlı eseri hakkındkia tanıtıcı bilgilerden sonra Mîzân-nâme-i Şu"arâ adlı eserin çeviriryazısı verilecektir. Metnin transkripsiyonunda sadece "â, î, û" gibi aslî uzunluklar gösterilmiştir.
Arud, a poetic meter based on the formation of syllables as long or short, and closed or open, is one of the most outstanding characteristics of especially the Diwan poetry. The Arud prosody, which was first used in the Arabic literature, and then in Persian and Turkish literatures respectively, has occasionally necessitated distinct works to be written on itself as it contains some rules within itself. The work Mîzân-nâme-i Şu"arâ, which is dealt with in this paper, was written by Es-Seyyid Hüseyin Hüsnî, a professor (muderris) from Burdur who lived between the late eighteenth and the early nineteenth centuries. Mîzân-nâme-i Şu"arâ, consisting of an introduction, three chapters and and an epilogue, is mostly made up of data on arud. However, it also contains some data on literature such as on ode, eulogy, rubâî. The paper first gives some introductory information about Hüseyin Hüsnî Burdurî and his work Mîzân-nâme-i Şu"arâ, and then it gives place to the text of the work Mîzân-nâme-i Şu"arâ. In the transcription of the text, only some long vowels such as "â, î, û" are shown.