Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü takip eden süreçte, Türkiye Cumhuriyetini kuran lider kadro, milli eğitim sistemine özel önem vermiş; savaşlarda yenilmiş olmasına rağmen galip devletlerce sömürgeleştirilememiş olan Türk toplumunun sağlam temeller üzerinde yeniden yükselmesi için, etkin eğitim politikaları uygulanmaya çalışılmış ve yaygın eğitim niteliği taşıyan çeşitli uygulamalar denenmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi Mustafa Kemal, henüz Cumhuriyet yönetimi oluşturulmadan eğitimle ilgili görüşlerini ortaya koymuş ve eğitimin her türlü yabancı etkiden uzak, geçmişin karanlık hurafelerinden arındırılmış, tamamıyla milli karakterli ve yerli bir eğitim olması gerektiğinin altını çizmiştir. Ancak dönemin ekonomik ve siyasi gelişmelerine bağlı olarak, Cumhuriyetin yönetici kadrosunun eğitim alanındaki uygulamaları da zamanla daha totaliter ve ideolojik bir niteliğe bürünmüştür. Eğitim sisteminin en görünür veçhelerinden birisini teşkil eden beden eğitimi ve spor politikaları da aynı bağlamda ele alınmış ve ideolojik eğitimin etkin bir aracı kılınmaya çalışılmıştır. Dönemin yükselen totaliter rejimlerinin örnek alındığı bu yıllarda, kurulan beden eğitimi ve spor teşkilatları ve uygulanan programlar, özellikle Alman ve Sovyet sistemlerinden etkilenmiştir. Bu çerçevede beden eğitimi ve spor uygulamaları, 1930’lu yıllarda her yaştaki vatandaşın eğitilmesi için yasal düzenlemeyle zorunlu kılınmışsa da, bu düzenleme rejimin beklentilerine cevap verecek düzeyde etkin olmamıştır. Bu nitel araştırmada yapılan yazın taraması çerçevesinde, erken Cumhuriyet döneminde milli eğitim sistemi ve beden eğitimi ve spor anlayışının ideolojik temelleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
After the collapse of the Ottoman Empire, the leading founders of Turkish Republic put a special emphasis on the national education system and they gave priority to the education policies in their ideology in order to raise the total nation again which had never been colonized despite of the defeats. The founder leader of Turkish Republic, Mustafa Kemal, had explained his opinions about the education even before the Republic was founded. According to his opinion, the education system should have national and local character, but should be isolated from all kinds of foreign effects and the darkness of historical superstitions. However as a result of the economical and political developments during this period, the policies of education had gained more totalitarian and ideological characteristics. Physical education and sport policies as the most visible aspects of the education system was also dealt with in the same parallel and was forced to be an active device of this ideological education. During the foundation period of Turkish Republic, totalitarian regimes were taken as models, and German and Soviet systems of physical education and sport effected local policies. Although a special law was passed during 1930s which pinned down all the citizens to participate to physical education and sport activities, it had never been widely efficient on the public. In this qualitative research ideological basics of national education system and physical education and sport during the early republican period were tried to be explained through the related literature review.