Makale özeti ve diğer detaylar.
Med, Arapça ve Farsça kelimelerde bir uzun heceyi ya da sonu iki sessiz harfle veya hemze ile biten bir heceyi, bir uzun bir kısa olmak üzere iki hece olarak okumaktır. Bu uygulama şairler tarafından ahengi güçlendirmek için yapılmıştır. Türkçe kelimelerde ise med yapmak bir kusur olarak görülmüştür. Oysa örneklere bakıldığında şairler birçok Türkçe kelimeyi medli okumuşlardır. Bugün Türkçede uzun ünlülerin varlığına dair çalışmalar yapılmaktadır. Bu açıdan baktığımızda ilk ya da ikinci hecesi /ğ/ ile biten ve bu /ğ/‟den önce bir ünlü taşıyan bazı kelimelerde "ağla-, bağla-, çağla-, yağla-, ağ, çağ, dağ, ırmağ, otağ, sağ, toprağ, barmağ, yaylağ…" /ğ/‟nin yer aldığı hece uzun ünlülüdür ve şairler tarafından çoğu defa medli okunmuştur. Bu çalışmada şairlerin bu konudaki uygulama ve tasarrufları incelenecektir.
"Med" is to read a syllable, which is long and ends with double consonants or "hemze" in Arabic and Persian words, as two syllables, one "long‟ and one "short‟. This application was used by the poets to strengthen the harmony. In Turkish words using med has been accepted as a misuse. However when some of the examples are examined it can be seen that poets read a lot of words with med. Nowadays studies have been carried out on the presence of long vocals. From this point, in some words, the first or second syllable of which ends with the consonant /ğ/ and where there exists a vocal before this /ğ/, such as "ağla-, bağla-, çağla-, yağla-, ağ, çağ, dağ, ırmağ, otağ, sağ, toprağ, barmağ, yaylağ…", the syllable which has /ğ/, has a long vocal and this syllable was usually read by poets with med. In this study, the applications and initiatives of poets on this topic will be analysed.