Makale özeti ve diğer detaylar.
Rusya ile İngiltere arasında 1907 yılında yapılan St. Petersburg anlaşmasıyla İran, Afganistan ve Tibet bu iki devletin nüfuz bölgelerine ayrılmıştı. Anlaşma gereğince Afganistan İngiliz nüfuzuna terk edilirken, bu ülkenin dış politikası da Hindistan'daki İngiliz yönetimine bırakılmıştı. Böylece XIX. yüzyıl boyunca devrin iki emperyalist gücü arasında sürekli bir çekişme sahası hâline getirilen Afganistan, XX. yüzyıla bağımsızlığını yitirmiş bir vaziyette girdi. Afganistan'ın dış politikada İngiltere'nin vesayeti altına girdiği bu dönemde dünyada yeni gelişmeler yaşanıyordu. Özellikle milliyetçilik hareketlerinin imparatorlukları derinden sarsmaya başlaması, Osmanlı Devleti ve İran'da meşrutî yönetimler için entelektüel çevrelerden gelen baskılar, İslâm dünyasında modernleşme ve reform taleplerinin artması ve benzeri gelişmeler, Afganistan'ı da etkisi altına aldı. Afganistan'da bağımsızlık ve modernleşme taleplerinin sözcüsü ise Mah¬mud Tarzî oldu. Tarzî'nin 1911 yılında çıkarmaya başladığı haftalık Sirâ¬cü'l-ahbâr gazetesi, kısa sürede milliyetçilerin, modernleşme yanlılarının, emperyalizm karşıtlarının ve liberallerin toplanma merkezi hâline geldi. Tarzî ve arkadaşları tarafından sekiz yıl boyunca kesintisiz çıkarılan bu gazetede yer alan talepler, Afgan kamuoyunun şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Bu çalışmamızda Afganistan'ın İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasında Mahmud Tarzî ve Sirâcü'l-ahbâr gazetesinin rolü üzerinde durulacaktır.
In accord with the St. Petersburg Pact signed by Russia and Eng-land in 1907 Iran, Afghanistan and Tibet were divided into authority zones and Afghanistan was quitted to English authority as contracted; moreover the foreign policy of the country was quitted to English administration in India. In this way, Afghanistan, which had been transformed to a field of continuous quarrel between the two imperialist powers of the age throughout 19th century, entered into 20th century in a position of having lost the independency. In this period in which Afghanistan was in the tutelage of England in foreign policy, new strides were at work in the world. Especially, the initiation of nationalist movements shaking empi¬res, the pressures from intellectual environments to the monarchial admi¬nistrations in Iran and Ottoman State, the increase of the demand of reform and modernization in Islamic World and similar developments began to affect Afghanistan. The spokesman of independency and modernizati-on in Afghanistan was Mahmud Tarzî. The weekly journal of Sirâcü'l-ah¬bâr issued by Mahmud Tarzî in 1911 came in a short time to be the collecting centre of nationalists, supporters of modernization, opponents of imperialism and liberalists. The demands taking place in this journal which continued to be issued continuously for eight years by Tarzî and his friends played a significant part in embodiment of Afghan public opinion. In this study, the role played by Mahmud Tarzî and his journal Sirâcü'l-ahbâr in Afghanistan's acquisition of independency from England will be considered.