Makale özeti ve diğer detaylar.
Yazdıklarımızdan düsüncelere (ideolojilere) karsı oldugumuz ve düsüncelerin çöktügünü savundugumuz anlasılmasın. Okuyup yazan, bilgi birikimi olan her insan; elbette kendine özgü düsünce düzeni gelistirecek; gelistirmeli de. Ancak GODEL’in kanıtladıgı teorem; hiçbir düsüncenin, en son ve tüm evrensel gerçekleri ortaya koyacak özellikte olamayacagını gösterdi. Bu da, insanlıgın; varacagı bir noktaya ulastıgında duracagını degil; tek yöne, hep gelecege dogru gidildikçe üst üste yıgılan bilgi birikimiyle yeni sorular ve cevap arayıslarıyla yeni düsünceler olusarak sürgit gelisimin devam edecegini ortaya koydu.
From our writings one should not reach to conclusion that we are against thoughts (ideologies) and we are defending the notion of ideologies are collapsed. Every person with some degree of knowledge, who reads and writes would certainly develop a thought system of her own, and she should. But the Gödel Theory shown that any single line of thinking is not able to summerize final and ultimate truth. And thus revealed the humanity would not stop at a final destination but would always accumulate knowledge throughout the future which would create new questions and searching for answers to them continuously, in the process developing new thinkings and evolve.