Makale özeti ve diğer detaylar.
All the ex-Soviet Central Asian states have super-presidential, authoritarian regimes with poor human rights records. Uzbekistan has also had an authoritarian regime with a superpresidential government almost since independence in 1991. Ever since then, Islam Karimov has been president, re-elected without meaningful opposition on three occasions and likely to rule indefinitely without a constitutional replacement. Competing personalities and parties have been eliminated, exiled, or prevented from exercising any public opposition. This article summarizes democratic and authoritarian tendencies occurred after Uzbekistan emerged as an independent state, Uzbek parliamentary elections and Karimov Period, and US-Uzbek Relations after 9/11 and Andijan Massacre and the prospects of the future.
Bütün eski Sovyet Orta Asya devletleri kötü insan hakları kayıtları ile birlikte baskanlık sistemini asan otoriter yönetimlere sahiptir. Özbekistan 1991 yılında elde ettigi bagımsızlıgından bugüne degin bu otoriter yönetime sahip devletlerden biridir. Özbekistan lideri Islam Kerimov anayasa degisikligine gidilmeden güçlü bir muhalefetle karsılasmaksızın üç kez ard arda seçilmistir. Rakip kisilerin ve partilerin,elimine ya da sürgün, yoluyla her türlü toplumsal muhalefetleri engellenmistir. Bu makale, Özbekistan’ın bagımsız bir devlet olarak ortaya çıkmasından sonra ülkede olusan demokratik ve otoriter egilimleri, Özbek parlamento seçimlerini, Kerimov dönemini, 11 Eylül sonrası ABD-Özbekistan iliskilerini, Andijan katliamını ve gelecege yönelik beklentileri özetlemektedir.