Makale özeti ve diğer detaylar.
Halk ve halkçılık kavramları tarihin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar varlığını sürdüren kavramlar olmakla birlikte, İslamiyet’ten önce Türk düşüncesinde de kendine has bir karakter göstermektedir. Günümüz dünyasında demokrasinin en etkili yönetim sistemi olarak algılandığı ve bir amaç olarak hayat bulduğu bu çağda, halkın herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan, kendi kaderi hakkında söz hakkına sahip olması ve hayatını kuşatan sınırları kendisinin belirlemesi yaşanılan anın genel tavrını yansıtmaktadır. Bu tavır sadece yaşanan ana ait bir özellik değildir. Bu tavrın mevcut yansıması sadece günümüz dünyasında ve belirli ideolojilere has bir nitelikte olmayıp, Eski Türklerin sosyal ve siyasal hayatında da aktif bir şekilde kendini göstermiştir.
Even though people and populism concepts have been obtaining from the oldest known period until today, these concepts also show a distinct character in the Turkish thought before Islam in today’s world. In this age, which democracy is perceived as the most efficient government system and is invigorated as an aim, having the right to speak and determining the borders of their lifes by themselves of people. Without any discrimination, reflect the general attitude of living moment. This attitude is not only a relating property to living moment. Existing reflection of this attitude is not only a distinct quality of specific ideologies in today’s world but also showed itself actively in the social and politic life of former Turks.