Makale özeti ve diğer detaylar.
Dersim'in isim kökeni üzerine günümüzde kabul gören ortak görüş, kelimenin Farsça "der=kapı" ve "sim=gümüş" isimlerinden türemiş olduğu ve "Gümüşkapı" manasına geldiğidir. Aynı şekilde Dersim'in eski sınırlarının da doğuda Varto'dan kuzeyde İmranlı ve Zara'ya, batıda ise Malatya'ya kadar geniş bir coğrafyayı kapsadığı sık tekrarlanan bir iddiadır. Gerek yöredeki sözlü anlatımlar, gerekse Osmanlı arşiv kayıtları, söz konusu iki iddianın da gerçeği yansıtmadığını bize göstermektedir. Tanzimat sonrası Dersim Sancağı'nın teşkil edilerek birçok kazanın bu sancağa bağlanması idari bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Sancak ismi ise yörede yerleşik olan Desimlu Aşireti'nden alınmıştır. Tanzimat öncesi Dersim diye bilinen geniş bir coğrafyanın varlığını gösteren bulgulara sahip değiliz. Öte yandan Desim adına "r" harfinin 1847'de eklenip Dersim'e dönüştüğü de belgelerden görülmektedir. Bunun bilinçli bir tercihten mi yoksa yazım hatasından mı kaynaklandığı yönünde kesin bir bulguya sahip olmasak da, bu çalışmada, kâtiplerin hatalı okumaları sonucu "r" harfinin eklenmiş olduğu ihtimali daha yüksek görülerek, arşiv belgeleri ışığında hatanın nereden kaynaklandığı tartışılmıştır. Çalışmada arşiv belgeleri yanında yerel halkın sözlü anlatımlarına da sıkça başvurulmuştur.
The generally accepted current view on the etymology of Dersim is such that the word was derived from the Persian roots of "der" (gate, door) and "sim" (silver), thus meaning "Silver Gate". It is also often claimed that the former borders of Dersim included a vast area extending from Varto on the east to Imranlı and Zara on the north and to Malatya on the west. However, oral narratives as well as Ottoman archival records show us that both claims are not true. The formation of the sanjak of Dersim during the period of the Tanzimat and the subordination of many districts (kaza) to this sanjak were necessitated by administrative needs. The sanjak received its name from the tribe of Desimlu that was resident in the region. We do not have any findings that would show us the existence of a vast area called Dersim before the Tanzimat. From the archival documents we see that the letter "r" was added to the noun Desim in 1847 and it turned into Dersim. Though we do not have decisive evidence on whether this was a conscious preference or originated from a spelling error, this study argues that the latter is a higher probability and discusses in the light of archival documents where the error might come from. Besides documents, the study also makes use of oral narratives of the local people.