Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki ilk saltanat merkezi olan Edirne'den önce devlete başkentlik yapan Bursa'daki saray hemen hemen yok olmuştur. Tophane olarak bilinen semtte inşa edildiği düşünülen saraya ilişkin olarak ne yazık ki yeterli veriden mahrumuz. Osmanlı Devleti'nin eyaletlerindeki, bir başka ifade ile şehzadelerin ikamet ettiği kentlerdeki, sarayları arasında; Yunanistan-Dimetoka, Bursa-Yenişehir, Bosna Hersek-Saraybosna, Manisa ve Amasya sarayları da günümüze ulaşamamıştır. Edirne'de Osmanlı Dönemi'nde inşa edilmiş iki önemli saray Eski Saray (Saray- ı Atik) ve Yeni Saray (Saray-ı Cedid-i Amire) dışında, devlet ileri gelenleri tarafından kentin değişik yerlerinde (özellikle Tunca ve Meriç nehirleri boyunca) köşk ve kasırların (Buçuktepe Sarayı, Mamak Sarayı, Akpınar Köyü Sarayı) yaptırıldığı bilinmektedir. Ne yazık ki, bunlardan hiç birisi günümüze ulaşmadığı gibi, kent içerisindeki konumları da belirlenememiştir. Ayrıca, yukarıda belirttiğimiz iki saray kompleksi içerisinde de köşk ve kasır tarzı yapıların bulunduğu kaynak ve yayınlardan saptanabilmektedir. Edirne Yeni Saray, Türk Saray Mimarisi ve Sanatı için olduğu kadar, Osmanlı Arkeolojisi ve Edirne tarihi açılarından da büyük önem taşımaktadır. Çalışmada, Edirne Yeni Saray'ın; mevcut durumunu, inşa edildiği zamandan günümüze kadar maruz kaldığı tahribatları, sorunlarını ve bu sorunların ortadan kaldırılabilmesi için yapılması gerekenler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
The palace in Bursa , which served as the capital of Ottoman Empire before Edirne, the first capital in Europe, is almost totally ruined. Unfortunately we do not have enough data about the palace which is thought to have been built in Tophane district. Other palaces in the provinces of the Ottoman Empire, in other words the cities where Ottoman princes dwel, Didymoteicho in Greece, Yenişehir in Bursa, Saray Bosna in Bosnia Herzegovina, Manisa and Amasya palaces did not survive either. Apart from two important palaces in Edirne, Eski Saray (Old Palace) and Yeni Saray (New Palace), it is known that many kiosks and cottages (Buçuktepe Palace, Mamak Palace, Akpınar Village Palace) were built in different parts of the city especially on the river banks. Unfortunately they neither survived nor their locations in the city were identified. İt can also be identified based on sources and publications that kiosks and cottages existed within the complex of the two palces mentioned Edirne Yeni Saray ( New Palace) bears a great importance not only for Turkish Palace Architecture and Art but for Ottoman Archaelogy and History of Edirne as well. In this study it is aimed to manifest the current situation of the Edirne Yeni Saray, the destruction it faced from its construction until today, its problems and things to be done in order to solve the problems.