Makale özeti ve diğer detaylar.
Kapitalizm, dönemsel krizlerinden birini daha yaşıyor ve bu kriz, sosyal politikayı dönüştürüyor. Bu süreçte, sosyal politikanın en önemli alanlardan biri olan sosyal hizmetler de dönüşüyor/dönüştürülüyor. Bu dönüşümde, hayırseverlikten, filantropiye, refah devleti uygulamalarıyla da vatandaşlık ve insan hakları temelinde gelişen sosyal hizmet sunumundan tekrar hayırseverliğe bir gerileme yaşanıyor. Birey, aile ve toplumun toplumsal sorunların çözümünde üstelenme- 1 11. Sosyal Bilimler Kongre'sinde sunulan bildirinin gözden geçirilmiş halidir (9-11 Aralık 2009 ODTÜ/Ankara). leri gereken sorumlulukla ilgili giderek artan vurgu sivil toplum örgütlerinin bu alanda daha çok yer alması gerekliliği düşüncesiyle de birleşince, yoksulluk dâhil çoğu sosyal sorunun çözümünde devlet temel aktör olmaktan çıkıyor. Sosyal yardım ve sosyal hizmetlerin sunumu, refah karması (welfare mix) olarak adlandırılan anlayış çerçevesinde piyasaya, sivil toplum örgütlerine ve dini kurumlara havale ediliyor. Bu bildiride, Türkiye'de sosyal yardım ve sosyal hizmetlerin gelişimi ve mevcut durumu genel hatlarıyla özetlenerek, yaşanmakta olan dönüşümün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun pratikleri ve yeniden yapılandırılması üzerinden eleştirel bir değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır.
We are witnessing another cyclical crisis of capitalism now, which is also transforming the social policy. Social work, which is one of the important realms of social policy, is transforming and being transformed during this process. Within this transformation, we see a retreat to charity in the supply of social services that had been advanced from charity to philantrophy and then to the basis of citizenship and human rights during the welfare state. When the increasing emphasis on the responsibility that individuals, family and the society should undertake in solving social problems is combined with the reasoning that civil society organisations should take place in the supply of social services, the state relinquishes being the main actor in solving social problems including poverty. Social assistance and the supply of social services have been assigned to the market, civil society organisations and religious organisations within the framework of this understanding, which is called "welfare mix". This paper, aims to make a critical evaluation of the ongoing transformation with reference to the practices and restructuring of Social Assistance and Solidarity Fund and The Agency for Social Services and Children Protection after giving a brief summary of the development and existing situation of social aid and social services in Turkey.