Makale özeti ve diğer detaylar.
“Esneklik” ile “Güvence” birbirini dışlayan değil, tamamlayan, dengeleyen kavramlardır. İşletmelerin rekabet gücünün artırılması ile istihdam sorunlarının hafişetilmesi bu dengenin iki öğesidir. Bu nedenle, AB başta olmak üzere birçok OECD ülkesinde “esneklik mi” yoksa “güvence mi” sorusuna verilen yanıt artık “esneklik-güvence dengesi” yönündedir. Tüm üye ülkeler, bugün bu dengeyi kurmaya çalışıyorlar. Ülkemizde ise, yeni İş Kanunu ile getirilen esnek çalışma biçimleri dahi uygulanamıyor. ‹şveren kesiminde, bilgi ve irade eksiklikleri veya tereddütler yaşanırken, işçi sendikaları birçok noktada itirazlarını sürdürüyorlar. Bu çalışma, esneklik-güvence dengesi yaklaşımını bir işgücü piyasası reform seçeneği olarak inceliyor. Bu alandaki zengin AB deneyim ve birikiminden, örnek ülke uygulamalarının damıttığı sonuçlardan hareketle Türkiye'ye yönelik öneriler içeriyor. Öneriler içinden özellikle ikisi öne çıkarılıyor: Birincisi, esneklik-güvence dengesinin öneminin kavranması na, içselleştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak; ikincisi, bu karma politikanın içerik ve sınırlarının uzlaşma ve mutabakat temelinde bir an önce belirlenmesi ve yaşama geçirilmesi.
“Flexibility” and “Security” are not conflicting, but rather complimentary concepts which balance each other. Increasing the competition power of businesses while resolving and mitigating their employment issues are two key elements of the aforementioned balance between flexibility and security. As such, in the EU and many OECD member states, the answer given to the question of whether it is flexibility or security is "Flexibility and Security". Furthermore, while all member states are working on establishing the above described balance between flexibility and security, even the implementation of the flexible working arrangements which were enacted as part of the new Labour Code (2003) was not successful in Turkey. While lack of knowledge and determination have been experienced on the employer side, labour unions have been raising objections regarding many aspects. This study analyzes and evaluates the aforementioned balance between flexibility and security as an alternative reform for the employment market. In addition, this study develops recommendations for Turkey by way of analyzing rich EU experience and sample country practices. The following two key recommendations developed for Turkey are given priority in this study: Firstly, conducting studies towards achieving an appreciation, understanding and adoption of the significance of the balance between flexibility and security. Secondly, determination of the scope and implementation of the policy regarding flexibility and security balance by way of reaching an agreement between applicable parties.