Makale özeti ve diğer detaylar.
Old Turkish Literature is the name of a six- century literal custom of ours, which was fed by Islamic Culture, highly influenced by Persian Literature. It’s also a fact that verse came into prominence more than prose in our literature custom which was formed in time. It’s been viewed that this literature ,which will be named as the classical era of our literature , started to lose its strenght in XIX th century – especially in the second half- and was not able to train up important names who would mark the era by their own styles after this date. In order to evaluate collapse period of old Turkish Literature it is necessary to understand all literary ideas and trends of this period and social, political, cultural structure and terms of this period. With XIX century, starting of a change in state institutes and even social structure can be obviously observed . intellectuals start to interested in West now. It’s absolute that, by means of Reform Era, there had been a change in social, cultural,
political fields and as a reflection of this situation in literary mean as well. Reform, will create new expression method of its own. We will feature the ideas of the poets in the first era, which were formed after a six-century custom, in our writing. All these names educated with old traditions, write poems with old methods or fed by old culture It’s important that we consider the points of view about Old Turkish Poetry of the important names both in New Literature and in Reform Era, such as Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, to better analyse the circumstances and the confliction in that era.
Eski Türk edebiyatı; İslâmî kültürden beslenen, Fars edebiyatının kuvvetli tesiri
altında kalan, altı asırlık edebî geleneğimizin adıdır. Zamanla oluşan bu edebiyat
geleneğimizde nesirden çok nazmın ön plana çıktığı da bir gerçektir. Edebiyatımızın klasik dönemi olarak adlandıracağımız bu edebiyatın XIX. yy.da -özellikle ikinci yarısındaçözülmeye başlayıp bu tarihten sonra kendi üslubuyla çağa damgasını vuracak önemli isimler yetiştiremediği görülmüştür. Divan Edebiyatının içine girdiği bu çöküş dönemini iyi değerlendirebilmek için bu dönemde ortaya çıkmış bütün edebî fikirleri ve akımları doğru anlamak ve dönemin şartlarını, siyasî, sosyal ve kültürel yapısını iyi değerlendirmek gerekir. XIX. yy. ile birlikte devlet kurumlarında hatta sosyal yapıda bir değişmenin başladığı bariz olarak görülmektedir. Artık aydınımız yüzünü Batıya çevirmiştir. Tanzimat dönemiyle sosyal, kültürel ve siyasî sahada hem de bu durumun yansıması olarak edebî anlamda bir değişimin olduğu muhakkaktır. Tanzimat, kendine has yeni bir ifade tarzı da yaratacaktır. Bizim, bu yazımızda altı asırlık bir geleneğin ardından şekillenen yeni edebiyatın ilk dönemindeki şairlerin düşüncelerine yer verilecektir. Bu isimlerin hepsi eski gelenek içinde yetişmiş, eski tarzda şiirler söylemiş ya da o kültürden beslenmiştir. Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi hem Tanzimat döneminin hem de yeni edebiyatın önemli isimlerinin eski Türk şiirine bakış açısını değerlendirmek, o dönemki şartları ve edebî alandaki tenkitleri daha iyi analiz etmek açısından önemlidir