"Medine Vesikası”, Hz. Peygamber (sav)’in, Mekke’den Medine’ye hicretinden sonra, yeni kurulan İslam devletinin anayasası mesabesinde olmak üzere yazdırdığı rivayet edilen meşhur mukavelenamedir. Bu vesika, dünyanın ilk yazılı anayasası olarak kabul edildiği için, hukuk tarihi açısından özel bir öneme sahiptir. Bu tarihi belgeyi bir bütün halinde bize aktaran en eski kaynak İbn Hişam’ın “el-Siretü’nnebeviyye” isimli eseridir. O bunu, hocası İbn İshak’tan aktarmıştır. Vesika, klasik kaynaklarda düz bir metin halinde yer almakta olup, ilk defa müsteşrik Wellhausen onu 47 maddelik bir kanun formunda tanzim etmiş ve bu form yaygınlaşmıştır. Ancak, kanaatimizce, bu maddeleştirme şeklinde, metnin bazı unsurlarının doğru anlaşılmasını engelleyen bir takım tutarsızlıklar bulunmaktadır. Ayrıca, Vesikaya atıf yapan Türkçe çalışmaların çoğunda, M. Hamidullah’ın Fransızca olarak kaleme aldığı “Le Probhete de l’İslam” adlı eserinin Salih Tuğ tarafından yapılmış olan tercümesi esas alınmıştır. Ne var ki, mezkûr tercümede de bir takım problemler bulunmaktadır. Bu çalışma, söz konusu maddelendirme şeklinin tutarsızlıklarına ve başta mezkûr tercüme olmak üzere, Vesika’nın yaygın Türkçe tercümelerinin problemli yönlerine dikkat çekmek için kaleme alınmıştır.