Makale özeti ve diğer detaylar.
Turkish-Greek relations have particularly had a new era of silence, peace and
consensus. So as to create such a perfect atmosphere between the above-mentioned countries, foreseeing, serious and peaceful approaches of two great statesmen, Mustafa Kemal Atatürk in Turkey and Eleftherios Venizelos in Greece have been very dominant and influential. Greece would be the country to make mostly use of this period at most, approaching towards the end of 1930’s, and Turkey would be the first and the sole country to help Greece as soon as the WWI
breaks out while the rest of the world ignores what is happening in Greece. Greece experiences, and is subjected to a period named Great Starvation Period (Megali Limos) subsequent to Italian and then Nazi invasions just after the breaking out of WWII. Taking the death of 3.000 Greek civilians a day and the total number of 3 million in 1941–1942 period into consideration especially in the highly-populated cities such as Athens and Salonika due to the starvation disaster, the tragedy itself is easily understood. It is not the UK or other European countries but only Turkey helping and giving hand to Greece during those tragic days. Turkish charity
donated by Turkish postmen, deputies, fishermen, merchants, railway workers and by all manner of Turkish people are transported to Greek people by the varied types and size of the ships, boats, and the yachts up to the end of the WWII. This scientific study focuses on the ships supplying charity food, and equipment with Greece in 1939–1945 period.
Türk-Yunan ilişkileri özellikle 1930’lu yıllardan başlayarak bir uzlaşma ve barış
sürecine girmiştir. Böyle bir ortamın yaratılmasında şüphesiz en büyük etken Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk ve Yunanistan’da da Elefterios Venizelos gibi iki büyük devlet ve siyaset adamının uzak görüşlü ve sağlam yaklaşımlarının büyük etkisi olmuştur. 1930’lu yılların sonuna gelindiğinde bu sıcak ve barış dolu süreçten en çok istifade edecek olan ise Yunanistan olacaktır çünkü savaşın başlamasıyla birlikte bütün dünyanın görmezden geldiği bu ülkeye yardım elini uzatan tek ülke de Türkiye olacaktır. İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasının hemen ardından önce İtalya’nın, sonra da Almanya’nın işgaline uğrayan Yunanistan tarihe Büyük Açlık Dönemi olarak geçecek bir dönem yaşamaya başlar. Atina ve Selanik gibi büyük kentlerde açlığa bağlı olarak günde ortalama 3.000 kişinin öldüğü ve sadece 1941–1942 döneminde 1.5 milyon Yunan insanının açlıktan hayatını kaybettiği düşünülecek olursa yaşanan felaketin büyüklüğü de ortaya çıkar. Yunanistan’ın en büyük hamisi İngiltere yanında hiçbir ülkenin yardım elini uzatmadığı Yunanistan’a bu kara günlerinde yardım eden
tek ülke Türkiye olur. Yunanistan’da bugün unutturulmaya çalışılan, Türkiye’de pek
bilinmeyen bu dönemde Türk insanı postacısından demiryolu işçisine, balıkçısından
milletvekiline seferber olur ve her türlü deniz araçlarıyla Yunan halkına savaş sonuna kadar yardım gönderilir. Bu çalışma kapsamında Türkiye çıkışlı olmak üzere 1939–1949 sürecinde Yunanistan’a yapılan insani yardımlar gemiler üzerinden aktarılacaktır.