Makale özeti ve diğer detaylar.
"Tasavvufî Düşünce ve Şerh Geleneğinde Mevlânâ Celâleddîn Rûmî-Muhyiddîn İbn Arabî İlişkisi" başlıklı bu makalede Mevlânâ ve İbn Arabî arasında doğrudan ya da dolaylı bir anlayış beraberliğinin imkânı ve bu ilişkinin boyutları ele alınacaktır. XIII. yüzyılda yaşamış olan bu iki büyük mutasavvıfın görüşüp-görüşmedikleri, birbirlerinden ne derecede etkilenmiş oldukları, tasavvufî anlayış olarak farklılıkları ya da birliktelikleri ve daha sonraki dönemlerde şerh geleneğinin bu husustaki yaklaşımı incelenecektir. Şüphesiz bu iki önemli ismin bir arada olduğu ortak düzlem tasavvufî düşünce ve bu düşüncenin temel eserleri etrafında oluşan şerh geleneğidir. Osmanlı Tasavvuf düşüncesinde etkili olmuş ve en çok şerh edilmiş önemli eserler yine bu iki mutasavvıfa âittir. Binâenaleyh, her iki mutasavvıfın Osmanlı Tasavvuf düşüncesinin önemli ölçüde karakteristiği olmuş vahdet-i vücûd eksenli düşüncelerinin mâhiyeti ortaya konulmaya çalışılacaktır.
The article titled "The relationship between Mawlana Jalaladdin Rumi and Ibn Arabi in the tradition of Sufi commentary and thought" will study the relationship between Ibn Arabi and Rumi whether there is a direct or indirect connection in their thoughts. This article will also examine whether these two prominent Sufis who lived in the 13th century met each other and whether they influenced each other or not. We will also look into how Sufi commentary tradition approaches to such issues. These two Sufis greatly influenced the Ottoman mystical thought since their works are among the most commented upon Sufi works. Hence this article will especially try to elucidate their ideas about unity of being and the characteristics of this thought.