Makale özeti ve diğer detaylar.
Dâvûd-ı Halvetî XV. yüzyılın ikinci yarısı ve XVI. yüzyılın başlarında yaşamış Mudur¬nulu mutasavvıf bir şâirdir. Halvetî tarîkatı şeyhi olan Dâvûd-ı Mudurnî'nin günümüze ulaşan yegâne eseri Gülşen-i Tevhîd ü Tahkîk'tir. 913/1508'de Mudurnu'da yazılan bu mesnevî, "dinî-tasavvufî ve ahlâkî" bir eserdir. Eser, dil açısından "Eski Anadolu Türkçesi" özellikleri göstermekle beraber Arapça-Farsça kelime ve terkiplerin de sayıca art¬maya başladığı bir dönemde yazıldığından "geçiş dönemi" eseri görünümündedir. Gülşen-i Tevhîd ü Tahkîk'te, dînî-tasavvufî edebiyat ürünlerinde kullanılan anlatım şekillerinden "nasihat ve hitap yoluyla, doğrudan doğruya, tahkiye, mükâleme ve soru yoluyla, delîl ve ispat yoluyla anlatım"ın çeşitli örnekleri görülmektedir.
Dāvūd-i Khalwatī or Mudurnī is a Sufi poet from Mudurnu who lived between the second half of the 15th century and the beginning of the 16th century. Mudurnī was a sheikh of the Khalwatī Sufi order. The Gulshen-i Tevhīd u Tahkīk, a work of his which has reached us, is a unique work in the mathnawi form. This mathnawi is a religious, mystical, and ethical text and was written in 913/1508. Even though it presents linguistic peculiarities of "Ancient Anatolian Turkish", it also shows the characteristics of a "Transition Period" work, on the basis of the fact that it was composed during a period when Arabic and Persian words and phrases became more and more visible in literary works. The Gulshen-i Tevhīd u Tahkīk presents various examples of stylistic forms, such as giving advice, direct speech, story-telling, conversation and question-answer, attesta¬tions and proofs from the Quran, Hadith and other Islamic references.