Makale özeti ve diğer detaylar.
Anadolu’da kurulmuş bir Türk tarikatı olan Bektâşîlik, Osmanlılar döneminde yaygınlık kazanan diğer pek çok tarikat gibi, fikrî açıdan vahdet-i vücûdun tesiri altında gelişmiştir. Bununla birlik-te Bektâşîler kendi bakış açılarına ve tarikatlarının önceliklerine göre vahdet-i vücûdu yeniden yorumlamışlardır. Son dönemde yaşamış olan birkaç istisnâ dışında, Bektâşî önderlerinin ortaya koydukları bu görüşler tarikatlarının iç yapısıyla uyumlu ve kendi içerisinde tutarlı olsa da, bunların Muhyiddîn İbnü’l-Arabî’nin öncülüğünü yapmış olduğu Ekberî geleneğe somut katkılarından söz etmek mümkün değildir. Durumun bu minvâl üzere olduğunun en bâriz örneklerini özellikle Bektâşî şâirlerine ait manzûm eserlerde bulmak mümkündür.
Bektashi order, as a Turkish institution, was founded in Anatolia. The mystical philosophy of Bektashi order as it occurs in many sufi fraternities during the Ottoman Empire, have been developed in the light of wahdat al-wujud. But the leaders of Bektashi order have interpreted this thought form their point of view. However from their theoretical approach, the Bektashi’s have added nothing new to the theachings of the Ibn al-Arabî school. It is possible to find proper examples which supports this idea in their poetic works.