Makale özeti ve diğer detaylar.
20. yüzyılın başlarında, Beyşehir’e Kafkasya’dan gelen Çeçen-İnguş muhacirlerin yerleştirilmesiyle birlikte meydana gelen yeni mahalleye Sultan 2. Abdülhamid’in adına izafeten Hamidiye ismi verilmiştir. Bugün hala aynı adla anılan mahallede Beyşehir’e yerleşen Çeçen-İnguş muhacirlerin soyundan gelen aileler yaşamaya devam etmektedir. Çalışmamızda Hamidiye Mahallesi’nde bütünüyle muhacirlere ait olan iki ayrı mezarlık alanındaki Arap harfleri ile Osmanlı Türkçesi kullanılarak yazılmış olan 38 mezar yapısı, tarih ve sanat tarihi ölçütlerine göre incelenmiştir. Söz konusu mezar taşlarından 33 tanesi Aşağı ve 5 tanesi Yukarı Mezarlık’ta yer almaktadır. Sanatsal özellikleri, kimlik bildirme özelliklerinin gerisinde kalan mezar taşlarında, mezarda yatan kişilerin Kafkasya’dan Anadolu’ya geldikleri sıklıkla vurgulanmıştır. Mezarlara dikilen taşların sadece baş taşı olması, bir kısmının kabaca biçimlendirilmiş olması ve genel anlamda süslemeye yer verilmemesi de göçün doğal bir sonucu olarak yaşanan ekonomik sıkıntılar ve sosyal imkânsızlıklarla alakalı olmalıdır.
The new street in which the Chechenian-Ingusheitan Emigrees were settled at the begining of 20. Century, was named as Hamidiye representing to Sultan Abdülhamid 2nd. The families who descendant from Chechenian- Ingusheitan Emigrees who settled to Beyşehir, are living on this street even now. In our study 38 tombstones which were written with Arabic letters by using Ottoman Turkish in two seperate graveyards belong to Chechenian- Ingusheitan Emigrees in Hamidiye Street, were investigated in terms of historically and art historically. 33 of these tombstones are in Lower graveyard and 5 of them are in Upper Graveyard. It was emphasised on the tombstones whose artistries get behind of identitiy features that these persons who were tombowner came from Caucasia. Being only a headstone on the tomb, being shaped coarsely some of them and not being seen ornamentation generally on them, it must be related with economic problems and social impossibleness which were lived as a natural result of migrate.