Makale özeti ve diğer detaylar.
Tüketim toplumunun yükselisi ile birlikte tüketimin sınırları giderek genislemekte, mal, ürün ve hatta hizmetin ötesinde; ormanların, doğal yasamın, suyun, havanın tüketimine kadar uzanmaktadır. Dolayısıyla tüketim ve paralelinde tüketim toplumunun artısına neden olan üretim yaklasımı, doğal kaynaklara büyük ölçüde zarar vermektedir. Bir yandan tüketimin hammadde kaynağı olusu diğer yandan da üretilenin tüketimi ile çevreye verdiği zararın devamlılığı tüketimin çevresel maliyetini daha da artırmaktadır. Bu geri döndürülmesi çoğu zaman imkânsız veya çok güç olan zararlı süreç, ancak bilinçli tüketimin toplumsal boyuta ulastırılması ile sağlanacaktır. Bu bağlamda sivil toplum örgütlerine de toplumsal bilinç olusturma, harekete geçirme noktalarında önemli görevler düsmektedir.
With the rise of consumer society, the limit of consumption has been expanding and further than goods, products and services it goes up, forests, wildlife habitat, water and air consumption. Therefore, in line with consumption and production approach which causes an increase in consumer society is particularly damaging to a large extent on natural resources. On the one hand is a source of raw material consumption, on the other hand produced to the consumption and the environmental damage continues, the environmental cost of consumption gradually increases. This, often impossible to reverse damaging and difficult process, conscious consumption will be achieved through delivering social dimension. In this context, the non-governmental organizations to create social awareness, mobilizing points play an important role.