Makale özeti ve diğer detaylar.
Yazında uluslararası göçmenler "döviz gönderenler" şeklinde tanımlanır ve genellikle onların özgeciliğine ve kendi ülkelerine gönderdikleri dövize odaklanılır. Ne var ki, bu tarz bir tanımlama göçmenlerin yatırım örüntülerini açıklayamamaktadır. Bu makalede, 2008 yılında Yağlıdere'den New York'a göç etmiş göçmenler arasında, hem göç veren hem de göç alan bağlamda gerçekleştirilen bir alan çalışmasına dayanılarak, göçmenlerin yatırım örüntülerinin onların habitusları tarafından nasıl şekillendiğini gösterilmeye çalışılmıştır. Habitus kavramı bu çalışma çerçevesinde göçmenlerin ulusaşırı ağları ve yerleşme örüntülerinin özel bir yapılandırılması olarak tanımlanmaktadır. Alan çalışmasından elde edilen verilere dayanılarak, göçmenlerin, emlak yatırımlarının mekânsal dağılımında açıkça görülen yatırım örüntülerine göre üç gruba ayrılabileceğini savunulmaktadır: yalnızca Türkiye'den ev alanlar, yalnızca ABD'den ev alanlar ve hem ABD'den hem de Türkiye'den ev alanlar. Bu makale, göçmenlerin karar verme süreçlerinde hem yerel hem de küresel dinamiklerin nasıl etkileri olduğu göstererek, "döviz gönderen" kavramsallaştırmasını sorunsallaştırmayı amaçlamaktadır.
The conception of the immigrant as "remittance man" focuses on immigrant altruism and their remittance to the country of origin. However, this conceptualization does not adequately explain immigrant investment patterns. Based on fieldwork conducted in 2008 among immigrants in New York who arrived from Yağlıdere, in both sending and receiving contexts, we investigate the ways in which investment patterns are shaped by the habitus of immigrants. In the framework of this study, habitus is defined as a configuration of having specific transnational networks and settlement strategies. Based on fieldwork findings, three different investment patterns were identified, which manifest themselves in the spatial distribution of real estate investment: buying property only in Turkey, only in USA, or in both USA and Turkey. This article aims to question the conceptualization of "remittance man" by indicating how decision making processes take place under the continuous interaction of local and global dynamics.