Makale özeti ve diğer detaylar.
1929 ekonomik bunalımı sonrasında kabul görmeye başlayan ve ekonomik hayata daha çok devlet müdahalesini ön gören Keynesyen iktisadi görüşün etkisi ile dünya ülkelerinde devlet tarafından kurulan işletmelerin milli ekonomi içindeki payı artmıştır. Bu artış sonucunda devletin kamu kesiminde gerçekleşen genişlemeye paralel olarak artan kamu harcamalarının başta vergileme olmak üzere iç borçlanma ve emisyon gibi iç finansman yöntemleri ile karşılanamaması sonucu hükümetler geniş ölçüde dış borçlanmaya da başvurmak zorunda kalmaktadır. Devlet tarafından kurulan işletmelerin ekonomi içindeki payının artışında bütçede yer almadığı için öngörülemeyen koşullu yükümlülüklerde büyük rol oynamaktadır. Bu durumda devletin bütçede öngördüğünden daha büyük bir mali açıkla karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır. Çalışmada mali riskler ve koşullu yükümlükler sınıflandırılarak Türkiye’ de koşullu yükümlülüklerin oluşturduğu riskler ve bu risklerin kamu finansman açıkları üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.
Keynesian Economic Model is proposing much more government intervention to the economic life and having started to be accepted from the aftermath of 1929 economic crisis. With the effect of this model the share of government-owned organizations in the national economy has raised. Public expenses expand as a result of this rising. To get rid of increasing expanses taxes, domestic borrowing and emission became inadequate to fulfill increasing expenses. So, governments have resorted to external borrowings. Share increase of government-owned organization in the economy is also affected by contingent liabilities which cannot be unforeseen in the government budget. This situation leads unexpected fiscal deficits in the government budget. In this study, financial risks and contingent liabilities will be classified to determine contingent liabilities originated risks and the effects of these risks on the government finance deficit.