Makale özeti ve diğer detaylar.
Sosyal sermayesi yüksek olan toplumların üyeleri iyi işler bulabilir, onu muhafaza edebilir, kamusal yarara dönük projelere ön ayak olabilir, sözleşmeli düzenlemeleri uygulamaya geçirebilir, mevcut kaynakları daha etkin kullanabilir, çözüme yönelik önerileri daha barışçıl bir biçimde münakaşa edebilir ve böylece sorunlara daha uygun çözümler üretebilirler. Aynı şeyi bireysel düzlemde de gözlemlemek mümkündür. Yani sosyal sermaye stoku yüksek bireyler, diğer bireylere oranla daha sağlıklı, daha mutlu ve daha başarılıdırlar. Ne var ki yapılan araştırmalar ülkemizde sosyal sermaye düzeyinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Düşük sosyal sermaye düzeyi kanımızca ölçmede kullanılan kriterlerden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada literatürdeki mevcut çalışmalardan farklı olarak sosyal sermaye "güven" ve "katılım" boyutlarına ilaveten diğer boyutlar da dikkate alınarak analiz edilecektir. Sosyal sermayenin ölçümüne ilişkin metodolojik tartışmalar etrafında şekillenen bu çalışma, bu yöndeki iddialara da bir cevap niteliği taşımaktadır.
One would expect members of society with high stocks of social capitals are able to find and keep good jobs, initiate projects serving public interests, enforce contractual agreements, use existing resources more efficiently, resolve disputes more amicably, and respond to citizens' concerns more promptly. The same thing is possible to observe in individual level. That is high stock of social capital individuals, other than healthier, happier and more successful. However, research that shows in our country endowed with very low level of social capital. Methodological discussions concerning the measurement of social capital shaped around this work at the same time a response to this direction claims.