Makale özeti ve diğer detaylar.
Günümüz kamu yönetim anlayışında vatandaşı ikincil nitelikte gören bir anlayışla kamu hizmetleri sürdürülmektedir. Kar amaçlı, gönüllü, özel ya da kamu, büyük ya da küçük olsun tüm örgütler varlıklarını ancak müşterileri ya da hizmette bulundukları "vatandaşlar" aracılığıyla sürdürmektedirler. Bu ise, müşteri eksenli bir yönetim stratejisinin benimsenmesi ile mümkün olur. Ancak Türk kamu yönetimi adeta kendisi için kurulmuş kurumları andırmakta ve vatandaş odaklı bir yönetim anlayışına çok nadir bazı kurumlarda -yöneticilerin insafına bağlı olarak- geçici bir süre rastlanabilmektedir. Bu konuda bir sistemin oluşmasına zemin hazırlayacak bir zihinsel arka plan bulunmamaktadır. Ancak değişen koşullar bunu zorlamaktadır ve kamu kesimi de özel kesim gibi var olma nedenini oluşturan hedef gruplarının isteklerini dikkate almak ve kendini ona göre yeniden şekillendirmek zorundadır. Özel sektörde kâr olgusu bunu sağlayabilirken kamu sektöründe bunu sağlayabilecek mekanizma biraz daha karmaşıktır ve bu çalışmada bu durum incelenmeye çalışılacaktır.