Makale özeti ve diğer detaylar.
Sanat, var olduğu günden bu yana, çağının insanları tarafından algılanma ve anlamlandırılma sorunsalı ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bu bağlamda bir değerlendirmenin amaçlandığı araştırmada, 20. yüzyılın ağır tüketim süreçleri ile dünya üzerindeki ihtiyaç, beklenti ve imkânların değişip evrimleştiği gibi, insanların kafasındaki "Avangart sanat nedir?; Avangart sanatla birlikte algılamaanlamlandırma pratikleri ve izleyici-yapıt-sanatçı üçgeninin karakteri değişiyor mu?; Avangard sanat hareketlerinin ortaya çıkma ve unutulup gitmesi akılların karışmasına neden oluyor mu?" gibi sorular aydınlatılmaya çalışılacaktır. Ayrıca araştırmada, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi olan "algı" ve "algılama" kavramları, psikolojik boyutlarından çok yapıtı günlük deneyimler dâhilinde, kuramsal ve görgül yoldan "bilme" boyutunda değerlendirilecektir.
Since its inception, art has always been come face to face the problematic of being perceived and comprehended by the people of the age in which it was conceived. The study, which aims to make an evaluation of this kind, will try to answer questions like "What is avant-garde art? Do the perceptioncomprehension practices and the character of the audience-work-artist triangle change with avant-garde art? Do the emergence and demise of avant-garde art movements confuse minds?", just as the needs, expectations, and means on earth change and evolve with the heavy consumption processes of the 20th century. Also, the concepts of "perception" and "to perceive", which mean the intake, interpretation, selection, and regulation of the perceptual information in psychology and cognitive sciences, will be used in the study with reference to the dimension of theoretical and empirical "knowledge" in the context of mundane experiences, private life, and individual beings.