Makale özeti ve diğer detaylar.
Hz. Peygamber’in bir konuda hüküm verirken, muhatap olduğu şahısların durumlarını ve onları çevreleyen şartları dikkate aldığının göstergelerinden biri, sünnette şahsa özel nitelikli bazı uygulamaların vârid olmasıdır. Sünnetin, hüküm çıkarmada kendisinden istifade edilmesi açısından, genel ve şahsa özel şeklinde kategorik bir ayrımı mevcut olmamakla birlikte, kaynaklarımızda belirli uygulamalar hakkında “kişiye / kişilere özel” kaydının mevcut olduğu görülmektedir. Bu çalışma Resûlullah’ın sünnetinde vârid olup da şahsa özel olarak nitelendirilen uygulamalardan ikisini incelemeyi ve bu bağlamda mezhep görüşlerini zikretmeyi hedeflemektedir. Ayrıca bir hükmün şahsa özel olarak nitelendirilmesinin imkânı, bunun için gerekli şartlar ve bu hükümlerin bağlayıcılığı hakkında genel bir çerçeve çizmeyi amaçlamaktadır.
One of the indicators of that the Prophet was taking under consideration the status of the persons whom addressed and the circumstances surrounding them while making a judgment on a particular topic, is there are some of “individual-personal” applications for particular people in sunnah. Although there is no such categorical distinction as general or individual in sunnah practices, it can be seen in our resources certain applications to been defined as ‘individual-personal’. This study, aims to examine two applications, which defined as private to person in the Prophet’s sunnah and utterance the views of sects in this respect. And also, intend to draw a general frame for possibility of a permission to identify for particular people and the conditions required for and judicial binding of these permissions.