Makale özeti ve diğer detaylar.
Sultan II. Mehmed'in, Hıristiyanlık için ne kadar yıkıcı ise İslâm dünyası için bir o kadar yüceltici olan İstanbul'u fethinde, daha çok Akşemseddin adıyla ma'rûf derviş, Şeyh Şemsü'l-mille ve'd-dîn çok önemli bir rol oynamıştır. İstanbul'un semtlerinden; Aziz Mamas Kilisesi'nin eski yerinin karşısında bulunan yeşil mahalle (Kosmidion) ve kendi adı Eyyûb ile birleştirilerek ismi değiştirilen Eyüp hakkında, Kantakuzenos şunları söyler: "Ruhları kutsamak ve onları Tanrı ile barıştırmak için göz kamaştırıcı bir yer." İstanbul için verilen mücadele esnasında Akşemseddin, Hz. Peygamber'in sancaktarı olan ve 678 yılındaki İstanbul kuşatmasında vefat eden Araplardan Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin kabrini, firâseti vasıtasıyla keşfetmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine kadar Türk sultanları, buraya sonraki zamanlarda yapılan camide, Mevlevî tarikatının şeyhi elinden kılıç kuşanırdı ve bu mekân kutsal kabul edilirdi. İnançsızlar için burası, fazla yararlı görülmemiş ve ziyaret edilmemiştir.