Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı aydınları, meslekleri ne olursa olsun genellikle şiirle ilgilenmişlerdir. Bunlardan bazıları şiir yolunda ilerleyerek “Dîvân” tertip etmiş, “Dîvân” yahut “Dîvânçe” oluşturacak kadar şiiri olmayan şairlerin şiirleri ise ya kaybolup gitmiş ya da sağda solda dağınık halde kalmıştır. “Beyânî-zâde Ayânî” de “Dîvân” veya “Dîvânçe” tedvin edemeyen şairlerimizden biridir. Yaptığımız araştırmalar sonunda tezkire sahibi Beyânî Efendi’nin oğlu olduğunu tahmin ettiğimiz Ayânî’nin bir mecmuada gördüğümüz 47 gazel, 2 kıt‘a ve 5 müfretten oluşan 262 beyit tutarındaki şiirlerini araştırmacıların bilgisine sunuyoruz. Belli bir şiir zevkine sahip olduğu anlaşılan Beyânî-zâde Ayânî’nin başka şiirleri de olabileceğini tahmin ediyoruz
Ottoman Intellectuals were generally interested in poetry no matter what their professions were. Some of them proceeded to produce poetry and prepare their own “Dîvâns” or “Dîvânçe” (anthology of poems), while the poems of the poets who did not have enough poems to compile a divan were either lost or remained scattered here and there. “Beyânî-zâde Ayânî”, too, was one of our poets who could not constitute a “Dîvân” or “Dîvânçe”. Here, as a result of our investigations, we have found poems by Ayânî, who we presume to be the son of Beyânî Effendi, author of a collection of biographies, in a journal including 262 couplets composed of 47 odes, 2 stanzas and 5 couplets (müfred) and we present them to the attention of researchers. We think that Beyânî-zâde Ayânî, who is understood to have an elevated sense of poetry, might have other peoms, too.