Makale özeti ve diğer detaylar.
Yavaşlık hareketi, küreselleşmenin ve beraberinde getirdiği hızlı tüketim alışkanlıklarını yaşamın her alanında sorgulayan ve doğal sürecin dışında bireylerin içine düştüğü aşırı hız tutkusuna karşı mücadele veren bir akım olarak ortaya çıkmıştır. Hareket, seyahatten ekonomiye, yemeiçme alışkanlıklarından kent yaşamına, cinsellikten genel yaşam tarzına kadar her konuda yerelliği, doğallığı ve insan doğasıyla uyum içerisindeki yavaşlığı destekleme iddiasındadır. Yavaş Yemek hareketiyle başlayan bu süreç, Yavaş Şehir ve Yavaş Medya hareketleriyle devam etmiştir. Çalışmada Yavaşlık hareketinin, özellikle hızlı enformasyonun yönetilmesinde, tüketiciyi ne şekilde bilinçlendirmeye çalıştığı anlatılacaktır. Konu hakkında yayınlanan manifestolarda, nostalji duygusundan beslendiği görülen Yavaş Medya hareketi ile hedeflenenin, aslında hızlı enformasyonun beraberinde getirdiği bellek yitimi ve manipülasyonla mücadele etmek olduğu anlaşılmaktadır.
Slow movement emerged as a movement which queries the nature and the effects of fast consumption and struggles with the excessive passion of speed. Slow movement is also claiming to support the local, natural and slowness which is compatible with the human nature in all subjects from travel to economy, food consumption to city life, sex to general lifestyle. This process that started with Slow Food, continued with cittaslow and Slow Media movements. In this research, we will try to understand how the Slow movement rises the awareness of the consumer especially about the management of fast information flow. As can be seen clearly at the manifests, the primary aim of the Slow Media movement which is related with the feeling of nostalgia is to struggle with fast information flow that brings with it amnesia and manipulation.