Makale özeti ve diğer detaylar.
Siyasi partiler iktidar olma ya da iktidara ortak olma mücadelelerinde siyasal iletişim stratejilerini etkin bir şekilde kullanarak, amaçlarına kısa sürede ulaşmalarını sağlayacak politikalar üretirler ve söylemler geliştirirler. Daha fazla seçmen kitlesini etkilemek için izlenen stratejiler ise, kimi zaman partilerin bir takım konularda ürettikleri politikaların ve vaatlerin gerçek hayatta tam anlamıyla bir karşılığının olmamasına neden olmaktadır. Bu durumu en iyi gözlemleyebileceğimiz alanlardan biri siyasi partilerin kadına yönelik üretmiş oldukları politika ve söylemler alanıdır. Kadının toplumsal yaşamın her alanında görünür olma adına verdiği mücadelede siyasi partiler bu mücadelenin önemli bir parçası olmak yerine popülist söylemler içerisinde kadın seçmeni çekebilmenin yollarını aramakta, siyasette ve kamusal yaşamın bir çok alanında ikincilleştirilen kadın yine siyasi partilerin cinsiyetçi ideolojileri içerisinde var edilmeye çalışılırken aslında görmezden gelinmektedir. Bu çalışmada belirtilen kaygılardan hareket edilerek 2007 Genel Seçimleri sonucunda Türkiye’nin iktidar partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kadın söylemi ve politikaları incelenmiştir. Ele alınan konu AKP ve CHP’nin parti programları, seçim bildirgeleri, gazete siyasal reklamları gibi parti politikalarını ortaya koyan temel yayınları ve uygulamaları çerçevesinde analiz edilmiştir. AKP’nin 2001 yılında yayınladığı ve bugüne kadar değişiklik yapmadığı parti programı, CHP’nin 2008 yılında yayınladığı son parti programı ve her iki partinin 2007 Genel Seçimleri’ne ait seçim beyannameleri ve gazete siyasal reklamları çalışmada incelenmiş ve bu veriler çerçevesinde her iki partinin kadın söylemi ve politikaları belirlenmeye çalışılmıştır.
In their struggle to rise to power or to be part of the power, political parties produce policies and develop discourses that would enable them to achieve their goal in a short time by using efficiently their political communication strategies. Due to strategies that they follow with a view to influencing a larger amount of voters cause, it happens from time to time that policies that they come up with and promises they make concerning certain issues do not exactly correspond to real life. One of the areas in which to best observe such situations is the policies and discourses that political parties produce towards women. When it comes to women’s struggle to be visible in every part of social life, political parties, instead of being an important part of that struggle, look to attract more female votes through populist discourses. Thus while women who are sidelined in much of public life are given appearance in the parties’ sexist ideologies, they are in fact being ignored. It is with these concerns that this study examines the discourses and policies concerning women of the AKP (Justice and Development Party), which came to power after the 2007 general elections, and of the CHP (Republican People’s Party), the main opposition party. The topic at hand is analyzed by examining party programs, election campaign manifestos, newspaper political advertisements, major political practices and publications propagating policies. This study first examines especially the AKP’s party program, which was published in 2001 and has not been modified since then, the CHP party program last published in 2008, and finally both parties’ election declarations and newspaper political ads for the 2007 elections and then, based on these data, tries to make out what the both parties’ discourses and policies regarding women are.