Makale özeti ve diğer detaylar.
TBMM adına Devletin gelir, gider ve mallarını denetlemekle görevli bir yüksek denetim organı olarak Sayıştay, diğer kurum ve kuruluşlar gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetimini de yapmakla yükümlüdür. Ancak Sayıştay'ın bu alandaki yükümlülükleri ve sahip olduğu yetkiler, tarihsel süreç içerisinde dönemsel olarak önemli farklılıklar göstermiş ve bu farklılıklar, özellikle hesap verme sorumluluğu ve saydamlık ilkelerinin ön plana çıktığı yeni yönetim yaklaşımlarının hayata geçirilmeye çalışıldığı son dönemlerde kamuoyunun gündeminde çok fazla tartışılmaya başlanmıştır. Savunma harcamaları ve askeri malların denetimi konusunda Cumhuriyetin ilk yıllarında herhangi bir istisna veya muafiyet bulunmazken, güvenlik algılamalarındaki konjonktürel değişimler nedeniyle sonraki dönemlerde birtakım sınırlamalar getirilmiştir. Son yıllara kadar devam eden bu sınırlamalar, anayasa değişiklikleri ve yeni Sayıştay Kanunu ile ortadan kaldırılmış ve Sayıştay'ın, dolayısıyla TBMM'nin denetim yetkisini daha etkin bir şekilde kullanmasını sağlayacak düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler, hem Sayıştay hem de parlamenter demokrasi adına önemli kazanımlar sağlamaktadır.
As an audit organization responsible for auditing revenues, expenditures and assets of the State on behalf of the Turkish Grand National Assembly, Turkish Court of Accounts is also liable to audit the Turkish Armed Forces like other public institutions and organizations. However, responsibilities and authorities of Turkish Court of
Accounts in this regard have shown significant differences throughout the historical
process, and these differences have been extensively discussed by public opinion in
recent years, when the new management approaches, among which accountability and
transparency come into the fore, are realized.
Although there was no exception or exemption with respect to audit of defense
expenditure and military assets in the first years of the Republic, certain limitations
were introduced in subsequent years due to cyclical changes in the perception of
security. These limitations lasted until recent years have been removed with
constitutional amendments and the new Turkish Court of Accounts Law; new
arrangements have ensured effective use of audit mandate by Turkish Court of Accounts
and thus, by the Turkish Grand National Assembly. These arrangements have important
implications both for Turkish Court of Accounts and for parliamentarian democracy.