Makale özeti ve diğer detaylar.
Genel olarak toplumda, özel olarak devlet yönetiminde yaşanan değişim olgusu, iç ve dış etkenlerin birleşmesiyle açığa çıkan toplumsal bir talebi yansıtmaktadır. İç etken, büyük oranda günlük hayatı tanzim eden yasal-kurumsal yapılarda gözlenen çözülmelerin doğurduğu yetersizlik algısından beslenirken dış etken, gelişmiş bir uygarlık küresinin değişimi zorunlu kılan üstün varlığından ve model olma avantajından güç almaktadır. Cumhuriyet dönemi Türk Kamu Yönetiminde dış etken önemli ölçüde 20. yüzyılın ikinci yarısında üyesi olma iradesinin ortaya konulduğu Avrupa Birliği yönetim dünyasına ait ilkesel gerekliliklerden ve birlikle entegrasyon kurmaya yönelmiş sosyo-politik irade beyanlarından oluşmaktadır. Bu süreçte ilerleme raporları, Avrupa Birliği Komisyonunun, aday ülkelerin 'Kopenhag Kriterlerini' karşılama yönünde kaydettikleri ilerlemeyi yasama, yürütme ve yargı erkleri, sivil toplum, ekonomik sektörler ve birlik standartları temelinde düzenli olarak izledikleri yıllık raporlardır. Raporlar, yönetim sistemini yürütme erkiyle sınırlanan dar kapsamlı tanımlar ekseninde analiz etmemekte, yasama ve yargı organlarını da içine alan geniş bir perspektif içinde değerlendirmektedir. Raporlara yansıyan bu bakış açısı, Türk Kamu Yönetiminde değişim olgusunu bütüncül bir zemin üzerine ve evrensel değerler yörüngesine yerleştirmede destekleyici bir etki dalgası oluşturmaktadır.
The phenomenon of change experienced by society in general and in the state management in particular is reflecting a social demand emerging from the combination of internal and external factors. While internal factors are fed by the perception of inability arising from the dissolution observed in legal-institutional structures that organize largely the daily life, external factors get strength from the prevailing existence of an advanced civilization sphere which entails change and from the advantage of being a model. During the Republican Era, external factors in Turkish public management significantly consist of the principal requirements of the European Union management world where an attempt is made to become a member of the union in the second half of the twentieth century and socio-politic statements of will for integrating with the union. In this process, progress reports are the annual reports regularly pursued by the European Union Commission on the basis of the progress the candidate countries have made towards meeting the "Copenhagen Criteria" in terms of legislative, executive and judicial powers, civil society, economic sectors and the union standards. Reports do not analyze the management system solely on a narrowly defined basis limited with the executive power, but evaluates with a wide perspective covering also the legislative and judicial organs. This point of view reflected in the reports has been creating a wave of effect in putting the phenomenon of change in Turkish Public Management into a holistic ground in consistent with universal values.