Makale özeti ve diğer detaylar.
Birilerini cadı ilan ederek onları suçlu göstermek ve sonunda yakarak cezalandırmak Avrupa tarihinin karanlık sayfalarından birini oluşturmaktadır. Cadı avları ve Engizisyon mahkemeleri gibi uygulamalar bugün yok olsa da bu zihniyetin yok olduğunu düşünmek yanlış olur. Bugün Batı'da her ne kadar bazı insanlar fiziken yok edilmeseler de kendilerine birer ideolojik suç isnat edilerek onların itibarları yıkılmaya çalışılmaktadır. Bu ideolojik savaşlarda kendilerini savcı ve hâkim ilan edenler hedef seçtikleri karşı görüştekinin yalnızca görüşlerini değil, şahsiyetini ve ortaya koymuş olduğu eserin tamamını yıkmaya çalışmaktadırlar. Eskiden din adına yapılan "cadı avları" günümüzde bilim adına yapılmakta ve böylece bilim, ideolojinin aracı haline getirilmektedir. Bu çalışmadaki amaç, somut bir örnekten hareketle bu sürecin ne şekilde işlediğini ortaya koymaktır ve Batı dillerinden Türkçeye git gide çok sayıda çevrilen kitapları değerlendirirken bunların bilim kisvesi altında ideolojik okumalardan ibaret olabileceği konusunda yeni bir duyarlılığın oluşmasına katkıda bulunmaktır.
By declaring someone a witch, finding her guilty and finally sentencing her to be burnt at the stake was one of the darkest pages in European history. Even though such practices of witch hunting or the operations of the courts of Inquisition don't exist anymore, it will be a mistake to believe that this mentality has also perished. Today, in the West, although some people are not destroyed physically, people try to discredit their reputations by accrediting them to ideological crimes. In these ideological wars those who declare themselves, judge and prosecutor, try to annihilate not only the views of the chosen target, but also their personality and oeuvre as a whole. While in the past "witch hunts" were conducted in the name of religion, today they are conducted on behalf of science, and thus science is turned into a tool of ideology. The aim of this study is -departing from a concrete example- to determine how this process works, and to contribute to the formation of a new sensibility toward books translated more and more from Western languages to Turkish which may contain ideological readings under the guise of science.