Makale özeti ve diğer detaylar.
İlk defa hicrî beşinci asır fakih ve usulcülerinden Debûsî'nin geliştirdiği bir ayrıma göre, filler hissî ve şer'î olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ayrımın kriteri, herhangi bir fiilin işlenmiş sayılması için yalnız işlenmesinin yeterli olup olmamasıdır. Buna göre her fiilin hissî (duyularla algılanabilen) bir tarafı olmakla birlikte, bazı fiillerin buna ilaveten şer'î (fiilin gerçekleşmiş sayılması için şeriatın vazettiği şartlara uygun olma) bir boyutu da bulunmaktadır. Debusî'den sonraki Hanefî usulcüler ve bilhassa Sadruşşeria'nın gayretleri sayesinde sözkonusu taksim ve sonuçları üzerinde incelikli analizler yapılmış, Kâsânî de bu ayrımı bir furu fıkıh bahsini incelerken kullanmıştır. Hüsn-kubh meselesiyle irtibatlı bir ayrım olan hissî-şer'î fiil ayrımının, başta yasaklanan fiilerdeki kubh sıfatını analiz etmeye yönelik önemli sonuçları ve ayrımla ilgili tartışma konuları vardır. Fıkıh düşüncesinin ve bu düşünce çerçevesinde de Hanefî usulcülerinin bir katkısı olan bu ayrım, modern Avrupa hukukunun ortaya koyduğu fiiller taksimiyle de mukayeseye elverişli unsurlar taşımaktadır.
According to a division which was made by Dabusi, an important scholar of fiqh and usul al-fiqh who died in the first half of the fifth century according to hijrah, all of the acts can be divided into sensorial (hissī) and canonical (shar'ī). The criterium of the division is whether an act is considered to be performed when it is acted or not. According to this idea, for all of the acts there is a sensorial aspect, and some of them as well as have a canonical aspect, that is to say, adequacy of the acts with the conditions which has been put by the sharia, in order to be considered to be performed, in addition to sensorial one. Scholars of usul al-fiqh after Dabusi, especially Sadrushsheria among them, made improvements on the topic and Kāsānī, an Hanafite faqih, used it as a means to analize a problem of furu al-fiqh. The division has meaningful ties with the problem of the goodness or badness of acts, which is called husn and qubh in usul al-fiqh and kalam literature, and the division rather is a consequence of this problem. This division must be seen as a contribution from the thought of fiqh, and in this tradition as a contribution from the Hanafites. Also this division has convenient elements for comparison with the division of acts which modern continental European law has developed.