Makale özeti ve diğer detaylar.
Rekabet hukukunun yaptırım sistemi içerisinde tazminat davaları önemli bir yere sahiptir. Zira bu davalar zararın giderilmesine hizmet etmekle kalmaz, aynı zamanda rekabet ihlalleri üzerinde caydırıcı bir etki yaratırlar. Bu bakımdan kamu hukuku yaptırımlarını tamamlayıcı bir fonksiyona sahiptirler. Grup davaları, rekabet ihlallerinin yol açtığı zararların tazmin edilmesinde etkin bir araçtır. Amerika'daki uygulamalar da bunun açık bir göstergesidir. Yürütülen çalısmalar Avrupa Birliği'nde de grup davalarının yakın zamanda benimseneceğini göstermektedir. Türk rekabet hukukunda ise tazminat taleplerinin toplu biçimde ileri sürülmesine imkân veren bir dava türü henüz mevcut değildir. Bu konuda Türk kanun koyucusunun dünyadaki gelismeler ve toplumun ihtiyaçlarına gözlerini kapadığı görülmektedir. Geriye mevcut yasal düzenlemelerin dar kalıpları içerisinde çözüm aramaktan baska çare kalmamaktadır. Ancak bu sekilde üretilecek çözümlerin grup davalarına ciddi bir alternatif olabileceğini söylemek güçtür.
Damage claim cases have significant role within enforcement system of competition law. Said cases do not only to recover the loss but also has deterrent effect on competition breaches. Therefore they have complementary function for public law enforcements. Group actions are effective implements to recover the losses caused by competition breaches. Implementations in the United States are a clear indicator for these issues. Ongoing studies show that group action (litigation) will be adopted by European Union. However there is no litigation form, in Turkish competition law, which enables to asset damage claims collectively yet. It is seen that Turkish legislator ignores global developments and needs of the society. There is no remedy except seeking solution within the narrow templates of existing legal regulations. However it is not possible to accept that the solutions which will be generated as it was mentioned can be an alternative to the group actions.