Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışma, Türkiye'de terör ve organize suç örgütleriyle mücadele amacıyla kullanılan iletişimin denetlenmesi yöntemini ele alıp incelemektedir. Özel haberleşme hürriyeti ve gizliliği diğer temel hak ve hürriyetler gibi devletin yasama, yürütme ve yargı erklerine karşı Anayasal koruma altına alınmıştır. Ancak, haberleşme özgürlüğü sınırsız ve mutlak dokunulmaz değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM), Sözleşmenin 8nci maddesi haberleşme özgürlüğünü bir hak olarak güvence altına almakla birlikte, devletlerin kendi egemenlik alanları içinde kişilerin haberleşme özgürlüğüne dokunamamasının kesin ve sınırsız olmadığına önemle vurgu yapmıştır. Türkiye'de 1999 yılına kadar olan dönemde iletişimin denetlenmesi tedbirini açık bir şekilde düzenleyen herhangi bir kanun ve kanun hükmü yoktu. Bu tedbir o dönemlerde 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun (CMUK) 91nci maddesi yorumlanmak suretiyle uygulanıyordu. Ancak, AİHM'nin bu konuda vermiş olduğu kararlar dikkate alınmak suretiyle Türkiye'de adli ve önleme amaçlı yasal mevzuat bu hususlara tam uygun olarak düzenlenmiştir. Bu bağlamda, Türkiye'de iletişimin denetlenmesi tedbiri anlaşılır ve ayrıntılı biçimde ilk önce 1999 yılında çıkarılan 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu ve son olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (adli amaçlı) ve 5397 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile (önleme amaçlı) AİHM kriterlerini karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Günümüzde bu tedbirin, terör ve organize suçlarla mücadelede önemli başarılar ortaya koyduğu çok açık bir şekilde görülmektedir.
This article aims to investigate the use of the interception of communications as a tool in the fight against terror and organized crime in Turkey. Confidentiality and freedom of private communications as other basic rights and freedoms is under the protection of the Constitution against state's legislature, executive and judiciary powers. However, freedom of communications is not unlimited and absolute inviolable. At the European Court of Human Rights (ECHR), with the Article 8 of the Convention, freedom of communications guaranteed as a right and it is strongly emphasized that avoiding interfering people's freedom of communications in their own sovereignty is not unlimited and absolute. In the period until 1999, there wasn't any clearly regulated law or provision of law about measure for interception of communications in Turkey. In those times, this measure was applied through the interpretation of Article 91 of No.1412 Criminal Procedure Act (CMUK). However, considering the decisions taken by ECHR in these issues, legal regulations with judicial and prevention purposes has regulated in accordance with these issues. In that regard, at first, measure of interception of communications clearly and comprehensively regulated in the Law No.4422 on Combat Against Interest-Oriented Criminal Organizations issued in 1999 in Turkey and lastly reorganized as meeting the criteria of ECHR, Criminal Procedure Act No. 5271 (criminal targeted use) and Law on Amendments to Some Laws No. 5397 (prevention targeted use). It has been clearly said that this technical approach has an important impact on the fight against terror and organized crime.