Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışma, 2011 Milletvekili Genel Seçimleri sonrası Parlamentoda grubu bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin güvenlik politikalarına ilişkin beyan ve vaatlerini karşılaştırmaktadır. Yapılan incelemede, söz konusu siyasi partilerin üniter devlet gereklerine riayet ederek terörle çok yönlü mücadele politikalarına yer verdikleri, emniyet ve asayişin etkin bir biçimde sağlanması için vaatlerde bulundukları, emniyet personelinin moral ve motivasyonu açısından çözümlere temas ettikleri söylenebilir. Tabiidir ki siyasi partilerin terörle mücadele gibi hassas konularda uzlaşıcı politikalara yönelmeleri önem arz etmektedir. Güvenliğin anayasal konumu üzerinde de duran bu çalışmada, güvenliğin özgürlüklerin garantisi olarak anayasal bir konuma kavuşturulmasının tartışmaya açılması da önerilmektedir.
This article endeavors to compare declarations and promises about security policies of three political parties elected in the 2011 General Elections and assembled groups in the parliament: Justice and Development Party (AKP), Republican People's Party (CHP) and Nationalist Movement Party (MHP). This study found that all of the above mentioned political parties considered the criterion of unitary state and developed a multi-faceted approach for counter-terrorism. They also gave many promises to sustain security and provide protection while also trying to keep motivation and morale of security personnel. It is essential that political parties should struggle to gain a consensus over sensitive topics such as ways for countering terrorism. With this study, it is also intended to open a discussion to talk about security measures as protectors of constitutional rights.