Makale özeti ve diğer detaylar.
The Alma-Ata events of December 17-19, 1986 were a forerunner of the return of ethnic nationalism in the Soviet Union. The two day demonstrations in the Kazakh Soviet Socialist Republic (KSSR) have, among other factors, led to the first social agitations in the context of new policy launched by Mikhail Gorbachev. That uprising in Alma-Ata—and in other Kazakh cities—was the first "big bang" that undermined the Soviet federal structures and "social fabric." After these protests the myth of the fraternal unity and brotherhood of the Soviet peoples fell apart in a matter of a few years. This article investigates the Alma-Ata events of December 17-19, 1986 as presented within the pages of the main organs of the Soviet press and four Russian-language Central Asian newspapers between December 1986 and March 1987. The Kremlin's response to the events of Alma-Ata, though ultimately ineffectual, revealed both the growing influence of Mikhail Gorbachev's new policy of glasnost and a continued reliance on customary Soviet propaganda techniques.
17-19 Aralık 1986 tarihinde gerçekleşen Alma-Ata olayları, Sovyetler Birliği'nde etnik milliyetçiliğin geri dönüşünün habercisiydi. Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde iki gün boyunca süren gösteriler Mihail Gorbaçov'un ortaya koymuş olduğu politikaların neticesi olan çalkantıların da ilkiydi. Alma-Ata'da gerçekleşen gösteriler –ve diğer Kazak şehirlerinde-Sovyetlerin federal yapısını zayıflatacak ve sosyal yapıyı sarsacak ilk "büyük patlama" idi. Protestoların ardından, Sovyetlerin kardeşlik ve birliktelik üzerine inşa edildiğine dair efsane birkaç yıl içerisinde paramparça olacaktı. Bu çalışma 17-19 Aralık tarihinde gerçekleşen olayları, ana akım Sovyet medyası ve Rusça olarak çıkarılan dört Orta Asya menşeli gazete üzerinden okumaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Aralık 1986 – Mart 1987 döneminde yayınlanan bu çalışmada incelenmiştir. Bu olaylar, Alma-Ata olayları sırasında Kremlin'in göstermiş olduğu tepkinin etkisiz olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda Gorbaçov'un glasnost politikası zemin kazanırken Kremlin'in hala daha geleneksel propaganda tekniklerini kullandığını da göstermektedir.