Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi

Yıl 2010 , Cilt 2 , Sayı 2

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Geleneksel tüketim olgusunun kırılma noktası: yeni bir tüketim paradigmasına ve tüketici kimliğine doğru

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF 1
Görüntülenme :
834
DOI :
Özet Türkçe :

Modernleşme çağının geleneksel yaklaşımı, toplumsal yapıyı kurmak adına, gerçek ihtiyaçlara dayanan tüketimi olumlarken; kişisel öncelikleri vurgulayan tüketimi aşağılamıştır. Üretimin yüceltildiği bu anlayışa dayalı olarak, bu imgeye oturmayan tüketim olgusu, İkinci Dünya savaşına değin geri planda bırakılmıştır. Savaşın acımasızlığı karşısında kendi varoluş değerlerini yitiren insanlar; varlıklarını anlamlandırabilmek için tüketime yönelmişlerdir. Küreselleşmenin hızlandırdığı düşünsel ve yapısal çözülmeler, tüketimi sadece bir çıkar ilişkisine indirgeyen görüşleri geçersizleştirmektedir. Yeni tüketim paradigması, araçsal aklın belirleyiciliğinden uzaklaşarak, kişisel farklılıkların belirleyiciliğinde şekillenmektedir. Tüketimin maddi ve kültürel kazanımlarıyla güçlenen tüketiciler, gerçek dünyanın sınırlayıcılığından ve öğrenilmiş toplumsal kimliklerinden sıyrılarak; kendilerinin farkına varabilmekte ve yaratıclıklarınıı dışa vurabilmektedirler. Tüm ifade edilenler doğrultusunda, bu çalışmanın amacı; yeni tüketim paradigmasının şekillendirdiği tüketici kimliğinin, kişisel gelişim üzerindeki izlerini ortaya çıkarmaktır

Özet İngilizce :

Traditional approach of modernization, in order to establish the social structure, is to affirm consumerism based on real needs; however, it tends to despise consumerism which emphasizes personal priorities. On the basis of this approach, which upholds production, consumerism as such which cannot receive acceptance in this approach was neglected until the World War 2.People who lost their values in that brutal war, headed towards consumerism in order to render their lives and existence meaningful. Structural and notional disintegration, which has been accelerated by globalization, invalidates approaches which reduce consumption to a relationship based on mutual interest. The new paradigm of consumerism, while alienating itself from instrumental rationality, is being shaped by determinants of personal differences. Consumers who gain strength owing to material and cultural acquisitions from consumerism are able to recognize themselves and express their creativity by disengaging from the restrictiveness of the real world and learned social identities. 

Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :