Makale özeti ve diğer detaylar.
The present paper, which takes as its starting point the criticisms by Roy Bhaskar directed to the Humean conception of causality as constant conjunctions of atomistic events, as the basic characteristic of “closed system” theorizing, emphasizes the importance of complexity, or the prevalence of “open systems,” emanating from the hermeneutic character of the social world. It is argued in the paper that because of the ubiquity of open systems in the social world, economics is not only concerned with explaining social reality, but also with changing this very reality by creating and/or transforming the institutional structure within which the theory is developed. In order to show that this ‘double hermeneutic’ is an integral part of economics, two cases from the history of economic thought are examined: creation of the market system as by a conscious attempt, and the creation of the ‘welfare state’, by considering the views of Polanyi, Keynes, and Schumpeter.
Bu yazının çıkıs noktası, Roy Bhaskar’ın, atomistik olaylar arasındaki sabit baglantıları dikkate alan ve esas olarak kapalı sistem düsüncesine dayanan Hume’cu nedensellik anlayısına yönelttigi elestirilerdir. Yazının temel savı, çogunlukla kapalı sistem kuramlarıyla düsünme alıskanlıgında olan iktisatçıların, toplumsal dünyanın açık sistemlerle niteleniyor olması yüzünden çabalarını, uygun kurumsal yapıları gelistirme ya da dönüstürme yoluyla gerçek dünyayı ‘kapatma’ üzerinde yogunlastırdıkları, baska bir deyisle kuramların genellikle kendi betimledikleri bir dünya için geçerli olmaları yüzünden dünyayı kendi öngördükleri biçimde dönüstürmeye yönelmeleridir. Bu ‘çifte yorumsamanın’ iktisadın ayrılmaz bir parçası oldugunu göstermek için, kapitalizmin tarihinden alınan iki durum incelenmektedir. Bunlar, ilkin Polanyi’nin piyasa sisteminin klasik iktisatçıların bilinçli çabalarıyla yaratıldıgı tezi ve ikincileyin "refah devletinin" yaratılmasında Keynes’in ve Schumpeter’in görüslerinin önemidir.