Makale özeti ve diğer detaylar.
Observing the low English achievements of Iranian senior high school students majoring in humanities as compared with those of the other majors motivated the researcher to set out this study. The reseracher investigated the humanities students’ English self-efficacy beliefs, and examined the contributions they make to their EFL achievements. A total of 80 senior high school students and 20 high school English teachers participated in the study. The methodology underlying the study was both qualitative (teacher interviews, classroom observations, and student diaries) and quantitative (through the implementation of a structured questionnaire and a measure of EFL achievement). The approach was both exploratory and confirmatory in design for the qualitative data, while the quantitative data were analyzed using a chi-square test and a set of correlational analysis. The results revealed that the students majoring in humanities had a very weak English self-efficacy and held certain negative beliefs about their academic ability as foreign language learners. A strong positive correlation was found between their EFL achievements and self-efficacy. The qualtitative data provided very rich and invaluable information regarding the sources of their low self-efficacy and its negative consequences. The implications suggested in the study seem to be helpful to teachers, who proved to have a great role in shaping the students’ self-perceptions of their academic abilitiy.
Bu çalışmaya, İran’da sosyal bilimler alanında eğitim gören lise son sınıf öğrencilerinin başarı ortalamasının diğer alanlardaki öğrencilere kıyasla düşük olduğu gözlemlendiği için başlanılmıştır. Çalışmada, sosyal bilimler öğrencilerinin özyeterlik inancını ve bu inancın İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenme sürecine olan etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. Katılımcılar, 80 son sınıf öğrencisi ve lisede görev yapan 20 İngilizce öğretmenidir. Araştırma yöntemi (öğretmen görüşmeleri, sınıf içi gözlemler ve öğrenci günlükleri ile) hem nitel, hem de (yapılandırılmış anket uygulaması ve yabancı dil olarak İngilizce öğreniminde başarı ölçümlemesi ile) nicel özelliklere sahiptir. Nicel veri analizinde açıklayıcı ve doğrulayıcı yaklaşım kullanılmış, nitel veri analizinde ise kikare testi ve korelasyon analizi tercih edilmiştir. Sonuçlar göstermiştir ki, sosyal bilimler öğrencilerinin İngilizce öğrenmede özyeterlikleri düşüktür ve yabancı dil öğrencisi olarak sahip oldukları akademik yeterliğe dair inançları oldukça olumsuzdur. İngilizce öğrenmedeki başarı ile özyeterlik arasında güçlü bir olumlu korelasyon olduğu belirlenmiştir. Nitel veriler, öğrencilerin özyeterliklerinin neden düşük olduğunu ve bunun ne gibi olumsuz sonuçlar doğurduğunu açıklayan önemli bulgular sağlamıştır. Bu çalışmadaki bulguların, öğrencilerin akademik beceri konusunda algılarını şekillendirmede önemli bir rolü bulunan öğretmenlere faydalı olacağı düşünülmektedir.