Makale özeti ve diğer detaylar.
This paper discusses the challenges and perspectives of introducing literature into foreign language studies at universities in Sri Lanka based on research conducted among students of six foreign languages at University of Kelaniya, Sri Lanka. Although literature is a major component in the undergraduate study programs, the students are more inclined to develop their language skills. Thus, they devote less time to reading literature. A major setback in integrating literature into foreign language curriculum is the lack of language competency of students at the beginning of their study programs. Apart from French and Japanese, the students have a tendency to start learning German, Korean, Chinese and Russian at elementary level. Hence, competency in the relevant language to start reading literature is acquired at the earliest in the second year. Lack of appreciation for literature, in general, due to traditional teaching methods and the stigma attached to it as being a difficult and uninteresting area also results in the students’ further drawing themselves away from the literature. While suggesting remedial measures already tested in the German study program for more effective teaching, this paper emphasises the importance of didactics in literature and training students to cultivate a learning culture that includes appreciating one’s own literature.
Bu çalışmada, Sri Lanka’da Kelaniya Üniversitesinde altı farklı yabancı dil sınıfı ile yapılan bir araştırmanın sonuçlarına dayanarak, yine aynı ülkedeki üniversitelerde yabancı dil öğretiminde edebiyatın kullanılmasına dair görüşleri ve zorlukları tartışmak amaçlanmaktadır. Lisans düzeyi eğitim programlarında edebiyat öğrenimi temel amaçlardan biri olduğu halde, öğrenciler daha çok dil becerilerini geliştirme eğilimindedirler. Bu nedenle de, edebi metinler okumaya daha az zaman ayırmaktadırlar. Ayrıca, yabancı dil müfredatına edebeyatın eklenmesinde karşılaşılan en büyük zorluk, öğrencilerin bölüm eğitimlerine başladıklarında dil yeterliklerinin eksik olmasıdır. Fransızca ve Japoncanın dışında, öğrenciler arasında temel seviyede Almanca, Korece, Çince ve Rusçaya başlama eğilimi görülmektedir. Seçilen yabancı dilde edebiyat okuyabilme yeterliği en erken ikinci yıl sonunda gerçekleşmektedir. Edebiyatın gerekliliği fikrinin takdir görmemesi genellikle, geleneksel öğretim yöntemlerinden ve edebiyata vurulan zor ve sıkıcı damgasından kaynaklanmaktadır ki bu da, öğrencilerin edebiyattan uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Bu çalışmada, etkin öğretim için Almanca eğitimi programında denenmiş iyileştirme ölçütleri önerilmekte ve edebiyat öğretiminin önemi ile kişinin kendi dilindeki edebi metinleri anlamasıyla başlayan öğrenme kültürünü öğrencilere aşılamanın önemi vurgulanmaktadır.