Makale özeti ve diğer detaylar.
Devlet ve kamu yönetiminin, 20. yy'ın son çeyreğinde belirginleşen bir şekilde görev ve sorumluluklarını başarabilmek açısından bir krize girdiği görülmektedir. Bu kriz kendisini hem gelişmiş hem de gelişmekte olan bütün ülkelerde göstermektedir. Bu gelişme, devlet ve kamu yönetiminin yeniden yapılanması gereğini gündeme getirmiştir. Bu yeniden yapılanmanın teorik temelleri, "New Public Management" olarak kavramlaştırılmaktadır. Bu yeni gelişmede, "devletin küçültülmesi" ve "kamusal görevlerin çok aktörlü bir ortamda görülmesi" (yönetişim), ileri sürülen temel düşüncelerdir. Türkiye'de de bu düşüncelerin kimi yönlerden hükümetçe benimsendiği ve bu yönde kimi hukuksal düzenlemelerin yapıldığı söylenebilir. Ancak atılan adımların, yeni yönetim modelini temsil etmekten henüz uzak olduğu söylenebilir.
It is obvious that state and public governments have toppled into a severe crisis in fulfilling their responsibilities especially in the last a few decades and this crisis has become noticeable in both developed and developing (emerging) countries. Under this circumstance, a restructuring in state and public governments is necessitated. The theoretical fundamentals of this restructuring as downsizing in state governments and officiating in a multi-actor environment (governance) etc. are conceptualized as "New Public Management". It can be said that this concept is hugged in Turkey and some forensic arrangements have been made. However, it can also be commented that these efforts have not been considered as sufficient and satisfactory.