Makale özeti ve diğer detaylar.
Antakya-Kahramanmaraş grabeni, Ölü Deniz ve Doğu Anadolu Fayları’nın denetiminde gelişen özel koşullarda, uzun ve yoğun bir tektonik süreç sonucunda oluşmuştur. Bu graben alanında, Neojen sonrası faylanmaya bağlı çökmeler ve akarsu kapması sonucunda Gâvur Gölü Bataklığı, Emen Gölü ve Amik Gölü gibi sulak alanlar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, insan yaşamı için hayati öneme sahip pek çok işlevi yerine getiren bu sulak alanların yine insanlar tarafından bir hiç uğruna yok edilme süreci ve buna bağlı ortaya çıkan ve insan yaşamını tehdit eden sorunlar ele alınmıştır. Daha sonra bu sorunların ortadan kaldırılması, bölge için jeostratejik öneme sahip tatlı su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılabilmesi için kurutulan sulak alanların işleyen küçük modellerinin oluşturulması önerilmiştir. Buna göre Gâvur Gölü Bataklığı için, 1.569,1 ha, Emen Gölü için 50 ha ve Amik Gölü için ise Amik Gölü’nün kalıntısı olan Gölbaşı Gölü’nde 796 ha sulak alan modelleri oluşturulabilir.
The graben areas of Antakya-Kahramanmaras had been formed as a result of a long and intense tectonic process developed along with the Dead Sea and Eastern Anatolian fault lines. Gâvur Lake Swamp, Emen Lake and Amik Lake emerged as a result of river capture and fall related to post-neogen faulting. This study first analyzes the process of the human destruction of these crucial water resources and the resulting problems that threaten human life seriously. Secondly, the study tries to develop the working models for these water resources with the aim of protecting these geostrategic water resources for next generations. According to the results, the suggested wetlands are respectively 1.569,1 hectar for Gâvur Lake Swamp, 50 hectar for Emen Lake and 796 hectar for Amik Lake.