Makale özeti ve diğer detaylar.
Nowadays one of the most important phenomena in the world economy is financial liberalisation applications. Liberalisation of capital movements, which started in developed countries at the end of the 1970s and in conjunction with 1980s it became widespread also in developing countries. In this period, on one hand, developing countries’ need of foreign financial sources in order to realize economic development and on the other hand, the will of the creation of more profitable investment opportunities on the part of developed countries gave momentum and new dimensions.
Parallel to financial liberalisation process in 1980s in the world, the liberalisation process in Turkish economy started with 24 January 1980. The process completed with the full liberalisation of capital movements in 1989. Removing all the restrictions on capital movements significantly increased the volume and flow of financial capital movements to Turkey. At the same time it raised the arguments about the positive and negative effects of these flows on macroeconomic indicators of the country.
Günümüzde dünya ekonomisinde yaşanan en önemli olgulardan birisi, 1970’li yılların sonunda gelişmiş ülkelerde başlayan ve 1980’li yıllarla birlikte Gelişmekte Olan Ülkeleri de (GOÜ) kapsayacak biçimde yaygınlaşan finansal serbestleşme uygulamaları ve onun bir parçası olarak sermaye hareketlerinin serbestleşmesidir. Dünya genelinde yaşanan bu süreçte; GOÜ’lerin kalkınmalarını gerçekleştirebilmek için dış finansal kaynaklara duydukları gereksinim, gelişmiş ülkelerin kendi sermayelerine daha karlı yatırım olanakları yaratma istekleri ve finansal serbestleşmeye yönelik politikaların genel olarak benimsenmesi, uluslararası sermaye hareketlerinin büyük bir hız kazanarak önemli boyutlara ulaşmasına neden olmuştur.
1980’li yıllarda dünyada yaşanan finansal serbestleşme sürecine paralel olarak, Türkiye ekonomisinde de 24 Ocak 1980 Kararları ile başlayan dışa açılma ve serbestleşme süreci, 1989 yılında sermaye hareketlerinin tümüyle serbest bırakılması ile tamamlanmıştır. Sermaye hareketlerinin önündeki tüm kısıtlamaların kaldırılması, Türkiye’ye yönelik finansal sermaye hareketlerinin hacmini ve akışkanlığını önemli ölçüde arttırırken, aynı zamanda söz konusu akımların ülkenin makroekonomik göstergeleri üzerinde yarattığı olumlu ve olumsuz etkilerin de yoğun olarak tartışılmasına neden olmuştur.