Makale özeti ve diğer detaylar.
Olgu ve olaylar hareket halindeki toplumların devinimlerinin görüngüleridir. Görüngü ile gerçeklik arasındaki fark nedeniyledir ki, yüzeyel olanın ardındaki gerçeğe ulaşabilmek için bilime ihtiyaç duyulur. Bilimsel çaba gerçeğe ulaşabilmek için hareketin yasalarına dayanmak ve bu yasalardan yola çıkarak görünenin ardındakine ulaşmak zorundadır. Diyalektik yöntem bu nedenle bize bir yandan hareketin genel yasalarını verirken, diğer yandan da yöntemleştirilmiş haliyle bilimsel pratiğin kendisi haline dönüşür. Böylece olay ve olgular bütün karmaşıklığı içinde kavranabilir ve harekete neden olan çelişki açığa çıkartılabilir. Diyalektik yöntem ancak ele alınan bilimsel nesneye hareket halinde uygulanabileceği, bunun dışında oluşan her bilgi metafizik ve formel nitelik taşıyacağı için, doğaldır ki aynı zamanda tarihsel olmak zorundadır. Eğer bilimin konusunu toplum oluşturuyorsa, bu nedenlerle tüm toplum bilimleri tarih biliminin alt kümelerine dönüşür.