Makale özeti ve diğer detaylar.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni dünya düzeninin inşasında dünya gündemine giren ve kamu yönetimi dahil bütün disiplinleri kuşatan "ulusal kalkınma miti"nin yerini 1990‘larda "bölgesel kalkınma" almıştır. Bölgelerin yükselişinin yaşandığı bu dönemde bölgesel kurumsallaşmanın yeni ve önemli aktörleri olarak da bölge kalkınma ajansları karşımıza çıkmaktadır. Avrupa‘da 1990‘larda Türkiye‘de ise 2000‘li yıllarda yönetim ve siyaset gündeminde yoğun olarak tartışılan bölge kalkınma ajanslarını, salt bölgesel düzeyde planlama ya da kalkınma amaçlı oluşturulmuş örgütler olarak kabul etmek mümkün değildir. Bu yazıda, bölgesel kalkınma ajansları şu sorular temelinde irdelenecektir: Yükseliş sergileyen bölge ne tür bir yapıdır? Yeni bölgeselleşme eğiliminin dinamikleri nelerdir? Yeni bölgeselleşme (bunun bir ürünü olan bölge kalkınma ajansları), yerelleşme midir yoksa merkezileşme mi?