Makale özeti ve diğer detaylar.
Nüfussal Geçiş Kuramının evrelerine göre, toplumların nüfus yapıları şekillenmektedir. Türkiye‘de 1920 ve 1930‘lu yıllarda, göçlerin, savaşların etkisi ile yüksek doğum hızı ve yüksek ölüm hızı nedeniyle nüfus artmamıştır. Doğum hızlarının yükseldiği, ölüm hızlarının yavaşladığı 1940-1960‘lı yıllar, etkin halk sağlığı hizmetlerinin ve tıp teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte salgın hastalıklarla mücadele konusunda gösterilen başarının yoğun olarak görüldüğü yıllar olarak göze çarpmaktadır. Nüfus artışı ile birlikte baş gösteren sorunların ilk farkına varan ve bu konuda bilimsel çalışmaları başlatan ise Dr. Nusret Fişek‘tir. Fişek, sağlık hizmetlerinin sunumu konusundaki ilerlemenin ve sağlık sorunlarının giderilmesinin, nüfusun bütünü ile ilgili verilerle mümkün olabileceğini düşünmüştür. Doğum-ölüm oranları ve yer değiştirme bilgilerinin düzensiz olduğu bir ortamda, sorunları çözmeye uygun bir sağlık hizmetleri politikası da geliştirilemez. Bu nedenle, Dr. Fişek nüfus ve sağlık bilimleri arasında bir bütünleşme sağlamıştır. Ekip çalışmasına dayanan, denetim ve hizmet içi eğitimlerle desteklenen, koruyucu hekimlik hizmetlerinin yaygınlaştırmasını hedefleyen ve halkın yararlanabileceği şekilde sunum politikasını benimseyen sağlıkta sosyalleştirme uygulaması da Dr. Fişek‘in öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bu makalede nüfus bilimin kurumsallaşması süreci, Dr. Fişek‘in yaptığı büyük katkılar çerçevesinde anlatılmıştır.