Makale özeti ve diğer detaylar.
Stratejik planlama Türkiye'nin gündemine 2000li yıllar ve 5000li yasalar ile girdi. Merkezi ve yerel yönetimlerin vazgeçilmez aracı olan planlamanın toplumun değişen dönüşen koşullarına uyarlanmasını öneren yeni yaklaşım yasal zeminini de bu süreçte oluşturdu. Türkiye'nin özellikle yerel yönetim yapısını yeniden düzenleyen bu yasal değişimler, sadece yönetsel boyutta kalmayıp, imar sistemi ve fiziki planlamaya yönelik içerikleriyle de değişime neden oldu. Stratejik planlama, Büyükşehir Belediyesi, Belediye ve İl Özel İdaresi ve Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol yasalarında (5018, 5216, 5393 ve 5302) belirtilen içeriğiyle yerel yönetimler için üzerinde tartışılan ve tartışılacak konulardan birisini oluşturmaktadır. Belli bir nüfusun üzerindeki belediyeler için üretilmesi ve uygulamaya konulması zorunlu kılınan bu planlama yaklaşımı başlangıçta özellikle "kamu yönetimleri, yöneticileri" için "bilinmezlik" ve "belirsizlik" alanı oluşturmaktayken, uygulamalar yeni yaklaşımın sorunları üzerine sonuçlar üretmeye başlamıştır. Aynı belirsizlik ve sorunlu yapı mekanın organizasyonuyla uğraşan "şehir ve bölge plancıları" için de geçerlidir. Bu çalışmada, karmaşık iç ilişkilere ve sorunlara sahip yapılara çözüm olarak sunulan stratejik planlamanın yararları, taşıdığı riskler ve kapsamlı planlamadan farklılıkları üzerinde durulmakta, süreçte ortaya çıkan sorun alanlarına da değinilmektedir.