Makale özeti ve diğer detaylar.
Çölleşme, Birleşmiş Milletler Şiddetli Kuraklık ve /ya da Çölleşmeden Etkilenen Ülkelerdeki, Özellikle Afrika Ülkelerindeki, Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi'nde (kısaca, BMÇSS ya da BM Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi), "iklimsel değişimleri ve insan etkinliklerini de içeren, fiziksel, biyolojik, siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etmenler arasındaki karmaşık etkileşimlerin, kurak, yarıkurak ve kuruyarınemli alanlarda oluşturduğu arazi degradasyonu" olarak tanımlanmıştır. Günümüzde gerçek çöllerin ve çölleşmeye eğilimli alanların bulunduğu, çok kurak, kurak, yarıkurak ve kuru-yarınemli araziler, Yerküre karalarının yaklaşık % 47'sini kaplamaktadır. Türkiye'de ise, çölleşmeye eğilimli yarıkurak ve kuru-yarınemli araziler, ülke topraklarının yaklaşık % 35'ini kaplar; yarınemli iklim koşulları ile birlikte bu oran yaklaşık % 60'a ulaşmaktadır. İklim, iklim değişikliği, kurak koşullar ve çölleşme arasındaki ilişki çok açık olmasına karşın, Türkiye'deki Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi'ne yönelik ulusal düzeydeki çalışmalarda ve yayınlarda, konuya çoğu kez insan etkinlikleri ve doğal etmenler nedeniyle oluşan arazi degradasyonu açısından bakılmaktadır. Ancak, konunun iklim değişikliği ve kuraklık ilişkisi ve boyutu ise dikkate alınmamaktadır. Bu nedenle, bu makalede, BM Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi'nin iklim, iklim değişikliği/değişkenliği ve kuraklık açısından ayrıntılı bir çözümlemesinin yapılması ve Türkiye'deki yetersiz uygulamalara dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
For the purpose of the United Nations Convention to Combat Desertification in Those Countries Experiencing Serious Drought and/or Desertification, Particularly in Africa (UNCCD), desertification was defined as "land degradation in arid, semiarid and dry sub-humid areas caused by the complex interactions among the biological, political, social, cultural and economic factors, including climatic variations and human activities". Today, real deserts and desertification-prone areas existing over hyper-arid, dry, semi-arid, dry sub-humid areas overspread about 47 per cent of the Earth's land. Desertification-prone semi-arid and dry subhumid areas in Turkey, on the other hand, cover about 35 per cent of the country. This rate reaches about 60 per cent with joining of the semi-humid climate conditions. Although the relationships are very clear between the climate change and arid conditions and the desertification, studies and publications at the national level in Turkey towards the Convention to Combat Desertification have been mostly considered in terms of the land degradation occurred due to the human activities and natural factors. However, climate change and dryness dimension and relationship of the subject were not regarded. Consequently, it has been decided in this paper to attract attention for the insufficient applications in Turkey and to make a detailed analysis of the UN Convention to Combat Desertification.